Oldu İşte
Sır saklayan mağaralarda
Artık ışıksız yürümek mümkün
Tek bir kilit kalmadı, açılması gereken
Ve tek bir söz yok artık
Söylenmesi beklenen
Yırtıldı yüzündeki rengarenk kağıt
Hiçbir şey kalmadı aynı çirkinliği gizleyen
Olması muhtemeldi ve oldu işte
Sen yeni bir başlangıç değilsin
Aynı nihayete bir başka merdivensin sadece
Aynı uçurum boşluğuna giden bir başka patika
Ne sevmeler, ne özlemler sana ait değil
Aynı hamleyi yapıyorsun senden öncekilerle
Aynı sinsilikle saklıyorsun kanlı bıçaklar gibi sözcüklerini
Aynı yaraya dikiyorsun gözünü
Ve bakışlarında aynı kin, aynı hırs, aynı gaye yalnızca
Velhasıl boşa bu gayret, boşa bu kör dövüşü arkadaş
Aynı yerden yara almaktan kaçınıyoruz bizde
Asırlık savaşlardan öğrenilmiş bir ustalıkla
Dilinde filizlenen bütün küfürler kalsın
Ve kalbinde yeşerecek kin
Kalender bir gidiş olur bizimki; yakışmaz adamlığımıza
Senden aldıklarım bırak bende kalsın
Bir kıymeti yok nasılsa benden aldıklarınınsa
Üç heceden başkası gelmiyor içimden
Muhtemeldi ve oldu işte;
Elveda...
yarana göz dikenlerden biri de belki de şifa vermek istedi, ya hiç görmedin bu gözleri, ya da inanmadın iyileşeceğine