Ölene Kadarda
30. 03.2010
Ağlamıyorum merak etme sevgili
Bir parça toz kaçtı gözüme karıştırınca geçmişi
Ne çok şey yaşanmış meğer
Oysa ben daha çok gencim değil mi?
Ne gördüm daha bu hayatta
Yaşım daha yirmili çağında
Kim bilir daha neler var
Görmediğim, bilmediğim daha
Sana rastladım geçmişimde
Ne kadar güzelmişsin sen gerçekten de
Boşuna sevmemişim seni
Hala sıcacık gülüşün var içimde
Merak etme diyorum sana
Ağlamak yok benim hayatımda
Kanma sende şu
Geçmişin tozunun oynadığı oyuna
Ne güzel sesin varmış senin
Özlemişim, karşıma aldım ışıldıyor bana gözlerin
Hala o yıllardaki gibi
Mis kokuyor o pamuksu tenin
Tamam vazgeçtim yalan söylemeyeceğim
Bilirsin oyunculukta o kadar da becerikli değilim
Ağlıyorum işte yine seninleyim
Şunu asla unutma
Sen şimdi ve bundan sonra
Asla ve asla benimle olamasan da
Ben seni seviyorum ve ne olursa olsun hayatımda
Ölene kadar seveceğim
Ne gördüm daha bu hayatta Yaşım daha yirmili çağında Kim bilir daha neler var Görmediğim, bilmediğim daha
Sevgili Volkan, işte sitenin kötü adamı geldi. Bu adam "Kral çıplak!" dediği için kötü adam ilan edildi.
Dönelim şiire; duygularına diyecek hiç bir sözüm olamaz. Ancak duygularını şiire döküşün... Yani şiirin, 'artık' sözcüklerden arındırılması gerekiyor. Yukarıda kesit olarak aldığım dörtlüğün her satırında "daha" sözcüğünü kullanmışsın. bu durum şiire gereksiz bir yük getirmiş.
Bir başka yön ise, şiiri günlük konuşma kalıplarından sıyırmak, ilahi bir söylem yapmak gerekiyor.
Daha güzel şiirlere...