Olmak Çiçeği
Haklısın, kaç kez, her şeye ve herkese rağmen,
Senden çalıp bana vererek yanımda olmanı kaçırdıysam bir an gözden, haklısın...
Haklısın, gerçeklerden kaçarak sana geldim, boş sözlerden sıdkım sıyırdım
Kabul görmez hayallerimin bankası oldun sen; saklayıp tuttun inanma kasalarında
Haklısın, doğanın kokusunu aldım sende,
Olmak çiçeğinin tohumlarını serptim üstüne; besledin, yeşerttin...
Haklısın, sözlerden yapışmış bu aşk köşkünü ben döşedim gözünün önüne,
Açtığım kapıya yüz çevirmedin girdin oturdun içine, sefa getirdin...
Haklısın, tozlu, terli ve çalışkan geçmişimi serdim altına kilim diye,
Kırmadın saygı duydun emeğime, çıkarıp çoraplarını da öyle oturdun...
Haklısın, şimdi bana böyle haykırırcasına erdemle susuyorsun,
Susarsan öleceğimizi biliyor, bize bizi katil yapıyorsun...
Haklısın, özümden içtiğin bu aşk şerbetini
Şimdi bir öğüt gibi yüzüme kusuyorsun...
Haklısın ve sen haklı çıkmaktan nefret edersin ama bak bunda da haklısın,
Hakkımda da haklısın belki
ama sende hakkım olduğunu da unutmamalısın...
Haklıyım, aşkı tanrı yaptım, hacca varmak bildim sana gelmeyi,
Tavafım hem kendime hem sana oldu, ben, bizi bize senden umdum, duruldum
Haklıyım, yokluğundan cennet yapsam cehennem olur bana
Varlığında cehennemi cennet yapan ben değil miyim sanki?
Haklıyım, diremekte kendimi, sen istemez miydin sanki bunu
Vazgeçebilirim belki kendimden zaaf treninde yola düşmüşken seninle
Haklıyım, sevmelerim kadar sormalarım da geldi öyle çok ki bilmediğim kendim,
Söyle nasıl, nasıl ayrılır, tenime saplanmış şüphenin sivri tırnakları gerçek aşktan?
Haklıyım, sana varma sabrımı, günden geceye geceden güne havale ettim
Haklıyım, bende sen kalabil diye sende ben kalabilme esansını ten ve akıl ibriğinden damıttım,
Haklıyım, dokundukça helalim oldun, helalin oldum,
Terimde kokun var, beni senden, seni benden sorar oldum.
Sen mi aldın şen gönlümün daha şımaramamış buruk neşesini yoksa ben mi?
Haklıyım, haklıyım endişemde, yoksa şimdi helalleşme vakti midir aşktan yana
Haklısızım, belki de haksızız hep birden, kibir eleğinde iri sözlerle elendik biz
Zaman burgacı gömse de bedeni bir diğerine, nefsimizle kavgada kaçağız
Haksızız, her ruh bindi kendi kayığına, sözden yapılmış kürekler daldırıldı ateşten bir ırmağa
Tutuştu söz kürekleri, ateş ırmağında artık küreksiz ve yelkensiziz
Haklıyım, ardına düşmekte, yanıyor yüreğim henüz nişan vermişken bahar
Yakarış değil bu, merhamet, af dileme hiç değil,
olmak çiçeğinin sensiz kalmış hali bu hal.
28 nisan 2010
haklısınız...
ve; ailemize hoşgeldiniz👍👍👍👍👍👍