Ölmekte Zor Sensizken
Yakalar boynumdan beni Azrail'in kirli elleri,
Ellerim yaka silker nedir bu gelememenin sebebi?
Çoğunlukla tabanda bileklerim, tutmaz ellerimi...
Yakama sarılan melek kadar yakınmıydı düşlerin?
O kadar özlüyorum ki bana sarılıp aşkım demeni,
Ne kadar istiyorum bilemezsin, tekrardan koşturup yanına gelmeyi,
Yada gelmeyip geceleri geleceği düşünmeyi,
Geleceği boşverde şimdi nerdesin sevgilim?
Bak bugün benim ölüm günüm kendime gidişler aldım.
Fakat ölmedim işte varlığım armağandır şakaklarına,
Duvarlarla konuşmak mesele değil, olmasa üzerinde anılarım
Ama yapamıyorum işte her geceki gibi dilim çarpıyor duvarlara...
Doktor bile diyor bana yaşın ilerlemez artık,
Teşekkür ediyorum. Zaten sevdiğim kalbimi vücudumdan çıkardı.
Kalp damarlarım yerini bulamayıp boynumu doladı,
Bu yüzden sabah kapıyı açanlar beni tavandan tabana karşıladı...
Yediğim yemek bile seninleyken tat verirdi suda dahil,
Şaşkınlığım hala üzerimde, yokki yokluğunun tedavisi,
Eskiden herşey daha güzeldi. Çok değil,
Üzerinden sadece bir ayrılık geçti...
Bak insan oğlu sen yoksan bende yokum bu devirde,
Yoksan, şarkı da yok hatta şiir de,
Bilmezmisin sen tüm şarkılar seni söylerken,
Şairler bile tek bir noktada odaklanır. O da SEN !
Yalanların cehennem gibi dilinde...
Durmadan ateş püskürtüyor yüzüme,
Yeter artık bana yalan söyleme,
İnsanları çıplakta gördüm. Yalanlarını bir sonra ki güne ertele...
Çok zorladım kendimi fakat inanmıyorum artık ölümlere,
Bilinç altım altımdayken öyle duyarsızlaştım ki ölüme,
Her gece aynanın karşısında gördüğüm o ceset,
Benim için artık yalnızca ufacık bir imge!
Tek bir koz var elimde o da mısralarım yerinde
Ve tek bir isteğim var oda iki kelime eklemen sözüne,
İsteğim şudur ki hapşırdığımda çok yaşa yerine,
Çok yaz de bana ki hiç ölmeyeyim. Sözlerim dolansın dillere...