Olsam Olsam Olmasam
Ve kırılsa kalemim
Tuz buz olsa fikirler
Üşür müyüm acaba
Yalnızlığın başında
Eski bir perşümene
Sarıp saklasa beni
Beklenen berat olsam
Bir ulak çantasında
Çağıl çağıl çağlasam
Yüksek uçurumlardan
Dolansam ayağına
Dik patika bir yolda
Esip anlatsa rüzgar
Beni ıslıklarıyla
Çamların gölgesinde
Tiril tiril titresem
Güneşin ensesinde
Sanki bir nefesim ben
Kayıp bir gölge olsam
Mişli geçmiş zamanda
Develer tellal iken
Esamemi okusa
Sonra birden uyusam
Bütün yorgunluğumla
Yorganım atlastan
Beyaz bir bulut olsa
Kuşların kanadında
Dolaşsam şu dünyayı
Yedi kıta dört mevsim
Karlı dağları aşsam
Gergin yaya boyluca
Uzanmış bir ok olsam
Bir alp fırlatsa beni
Kesik bir tıslamayla
Yol alsam ilerlesem
Havayı yara yara
Düşmanın can evine
Davetsiz konuk olsam
Dost dergahına giden
Dikenli bir yol olsam
Olsam olsam olmasam
Kader kıskaçlarında
Bu kadar yoğrulmasam
Felek rüzgarlarında
Bu kadar savurmasan
Hamız belki eyvallah
Birazcık pişmeliyiz
Ancak hayat fırınında
Böylesi kavrulmasam
Gözü açık gitmezdim
Sırtımdan vurulmasam
Daha çok koşardımda
Bu kadar yorulmasam
.....
Olmalı mı olmamalı mı diye bir Bülent Ortaçgil şarkısı vardı biraz ona benzemiş iyi şiir kutlarım Mahmut...