Ölü Kelebekler
Bu gece kendimden bahsetmeyeceğim.
Bu gece ölü kelebekler gibi düşeceğim,
Sessiz ve sağır bir ceset gibi.
Alnımda bir şeyler üşüyecek,
Daracık odamdaki mumun ateşi gibi.
Bir şarkı gibi akıp giden hayata dair olsun mesela satırlar
Veya unutulan bir dost olsun her kelime.
Mısralar...mısralar değil mi,
İçimden bir nehir gibi akıp giden.
Beni bir sonraki kedere sürükleyen.
Rüzgârsız bir günde ne arar denizde dalga.
Gün doğmadan aydınlanan bir sır.
Gün doğmadan ne arar güneşte güç.
Belki gün doğmadan bir şiir daha düşer parmaklarımdan.
Gelip kapımı çalar,
Düşlerime düşersiniz belki günü uyandırmadan.
Dışarıda bir gül küsmüş mevsimine,
Dışarıda bir deli yağmur,
Bir filizkıran fırtınası yuva kurmuş çevresine.
Sanki birazdan güneş doğup sığınacak gölgesine.
Karıncalar nerde yapar yuvasını,
Akbabalar kıskanır mı dersin şu uçakları.
Renkleri çalan mevsimler şahit,
Gökkuşağında renklendirdim gözlerini.
Bahar yeşil,
Güz sarı,
Kış beyaz,
Yaz kırmızı,
İnsanlar renk körü.
Bu ürkek ceylan neden korkar,
Güneş yakarken tarlaları.
Bir köpek üşüye üşüye geçerken ıssız sokaklardan,
Unutur mu dersin dağların zirvesinde karların eridiğini.
Bu gece kendimden bahsetmeyeceğim
Bu gece ölü kelebekler gibi düşeceğim
Sessiz ve sağır bir ceset gibi
Alnımda bir şeyler üşüyecek
Daracık odamdaki mumun ateşi gibi.
Diyarbakır/2004
Bu gece kendimden bahsetmeyeceğim Bu gece ölü kelebekler gibi düşeceğim Sessiz ve sağır bir ceset gibi Alnımda bir şeyler üşüyecek Daracık odamdaki mumun ateşi gibi.
tebrikler hoş dizeler olmuş👍