Ölü Kuşlar
düşümden düşen bin parça
süpür can kırıklarını it görmez kervanlara
usulca yum
radyo düğmeleri düşerken raflardan, gözlerini
uşşak hüzünlere
git
git artık
boyuna posuna aldırmaz hayalin
kar düşmeden zeytinliğe, ufku kör eden mekanlara
dar gelir bu tabut büyüklüğünde mabet zamana
tek kişilik mumlar üflerken adak pervazlarına
bir buğday tanesi kadar sessizliğim
aç güvercin ölüleri sayıyorum
işaret parmağımda bir sürü çentik
nefesimi tutuyor karbon monoksit sokaklar
şafağı isli saçaklar düşürüyor düşlerin arasına
şakaklarımdan yaşlanıyorum sevgili
avurtlarımda yıllanmış şiirler
hokka bitiriyor
parmağımda karanlık ibadetim
kıblesi şaşkın
secdelere çarpıyor başım
kanım damlıyor
kan desenli seccadeye
unutuyorum
küskün tanrı kelamını
dualarımı çaldığından beri aç ölü kuşlar ...
diyor ya şair; senin gökyüzünde benim yerim yoktu...
doğruydu...
tebrik ile 👧