Ölü Zaman
neyi anlatıyorduk?
aşk.tamam
bir denizin kenarında dalgaları vurduğumuz hani
kaldırdığımız kadehleri şerefine Eros'un
temmuz işte yaz akşamı hatırla ellerimi
tutup tutup bıraktığın kirli masayı çizerken tırnakların
hiç acımadı o an biliyorum için kadar
ve o acı ki birikmiş yüzünde yıllardır
şimdi bir okşama gibi dokundu ellerime
yazılı bir kader miydi,geceyi çalan
eceli de çakmak gibi çakan
her çığlık attığında sen içimde sanki
böyle zebani çağırmasını andıran cehenneme
bir yerde unutmuşum gibi hep peşimde olan
Tanrı'ya verilmiş bir sözü andıran
boğazımı sıkıp durdu yıllardır hiç usanmadan
var oluşun içimde..
tam yirmibir sene oldu aklımda kalan :
bin yıldır beklenen bir trenin gelişiydi tam da
bakışın gözlerimin içine - yeşil -
kalbimin çarpması iki insan gibi savaşta
birimiz mutlaka ölmeliyken gördüm işte o an
sanki bitmiş ömrüm tepemde Azrail
tebliğe hazır ölüm tutanağı kirli kalem ateş
İsa'nın çarmığa gerilişi gibi
bile bile teslim etmek gibi ruhu..
..bakışın gözlerime yalandan..ah ulan..
tam bir ömür geçti üstünden
biliyor musun özlüyorum hep kendimi
hep de rakı kadehinde dalınca gözlerim
aşk diyorum böyle bir şey olsa gerek
gitmeden anlaşılmayan ne olduğu
anlaşılınca iş içten geçen işte..
bak yine böyle bir akşam üstüydü rakı masası mehtap ben
karıştırırken öyle etrafı kırık iki kirpikle
kendimi gördüm ta oradaki kıyıda tek başıma yalnız
yakmış da Roma'yı kaçmış Neron gibi
kızarıyordu o da güneş gibi usulca
izledim de kararana kadar zaman gördüm neden burada olduğumu
söver gibi oldu dilim dişlerimin arasından
ilk kez öpüşümde kalmak isterdim bir dudağı
rüzgarda titrek gül gibi tutuşu bir eli
yalan söyleyememeyi utancımdan aşk ile
ve korkmayı geceleri kalp çarpıntısından
ter içinde utanmayı sonra yarı ıslak
ilk kez ölüşümü beyaz bir tende
yok olmadan ölmeyi..
sensizliğine sığındım dibine vurmuş bu şehrin
küllenmiş insanlarının arasından geçtim yanarken her yeri
hiç yanmayan adamlar gördüm
buğulu bir camdan nasıl görünürlerse
gülüp duruyorlardı izlerken cehennemin filmini sırayla
ölüp ölüp diriliyorlardı yine
yüzleri vardı taştan elleri bir de
soğuktular kara bir yanları ayakları dallara asılı
gülüyorlardı nedenini bilmeden kime çarpsalar dağılıyordu kumdan bedenleri
geçerken yanlarından öylece kapatıp gözlerimi
beni de ittiler ateşe asıp bedenimi ay ışığına
neden dedim ben masumdum aslında giden ben değildim
en azından onurun olsun dediler..
geçen yıllar ömrümü geri verirse bana eğer
yaşamak tek dileğim her şeyi yeniden
kendimi de denizleri de bu şehri de
biliyorum aslında giden de bendim kalan da
şimdi koyup kendimi bir zarfın içine deniz atacağım
bir sabah bulursam kendimi bir deniz anasının kucağında
söz yeniden seveceğim seni de..
şimdilik
hoşça kal..
..
insan mi zamanin katili- zaman mi insanin
nüve
kalbe düsen her cümle
siir tüm zamanlarin tohumu
kutlarim degerli sair
siirle hep
aşk.... anlat anlat bitmez...ben bitiremedim:)
şaka bir yana güzeldi içerik, anlatım..tebrikler👍👍👍