Ölülerimizin Mirası
Babanı görmediğini söylüyorsun
Ya yırtık ayakkabısını,ya da paltosunu?
Tütünü ve tablasını? Görmedin mi?
Ayakkabısı, paltosu ve tablası,
Dün gece bulundular deniz kıyısında
Ve her birinin gözlerinde iki damla su..
-Dur!
Fırtına dediler,dönecek diye beklediler
Çakıl taşlarına yalvardılar ve ağladılar
Kuşkusuz bağıramadılar.
Ucuz eşyalar kaldı babandan geriye
Ve cebine saklanmış bir parça mektup.
Sevdiklerime;
Ne zaman konarsa bir kuş omzunuza,
Kanadı kırık olduğuna bakmayın.
Şu yoksul geçecek gecelerde
Gizleyin onu aç ağızların gözlerinden...
Bir süre emanet alın yüreğini ondan
Salı verin türkülerinizi bu yakaya..
Şayet ölürde bu kuş , olursanız katil
Binlerce kez af dilemeyin ruhundan..
Burada kokmuş cesedim doyurdu çocuklarını;
Doyururken ağladı açlıktan benim oğlan..
1900 öncesi ve sonrası
Duydunuz sizlerde bunu;
Yapı işçisi erkekler
Ölmemek için yemin ettiler.
Sakin bir öğle yemeğinde
Soğan kokusuyla öpmek için
Karılarını sıcak dudaklarından,
Yalvardılar tanrı meleklerine.
Ve bir resim gördüler gazete de;
Okyanusun kıyısında öldürülen
Ve köpek balıklarına yem edilen
En yaşlısı belki otuzunda madenciydiler,
Ölmek için izin istemediler
İstemeselerde ölecektiler
Ve öldüler..
Hepsi okuduğunuz aynı mektupla
Bilinmez yere gömüldüler..
Ve bizim asalak miras yediler
Utanmadan yaptıklarından
Öksüz çocukların ellerindeki
Emanetleri yediler..
Şimdi kokuyor ağızları
En az ölü kuşun cesedi kadar pis!
vavvvvvv şairim ne yaptın sen !... 👍🤐😙 ne demeli ne söylemeli bu şirin ardından..
👍👍👍 alkışalarım yüreginin sesine ve yazan kalemine..😙
GÜNÜN inciler listesine aday bir düşmüş kaleminden her zaman oldugu gibi kutlarımm yüregimdesin..👑👑