Ölüm Gülümser Bize
Toprak kokardın
Koklardın.
Koklatmazdın!
Oysa ne çok sevmiştim seni,
Ne çok sen kokmuştum
Korkmamıştım senden,
Sen koktuğum gibi...
Sen olduğum gibi.
Korkutamamıştım kendimi!
Ölüm değil,
Yaşamdı yüreğindeki.
Ucuz şiirlerdi yazılanlar,
Günü batmayan pencerelerin kenarlarına asılıydı duvaklar
// Oysa ne çok ağlardı Deniz,
Kendine akan nehirlerde... //
Bir ekmeği paylaşır gibi,
Aynı lokmayı çiğner gibi paylaşılmalıydı
Gün,
Güneş,
Ve tomurcukları gün/eşi/n/in
Oysa,
Oysa...
Sen aylara tutu/l/n/ur
Bırakmazdın
Yıldızlara kendini.
// Umursamamış sanmıştın hayat seni!
Oysa ne çok yanılmışsın. //
Aç kalırdı sevdam,
Yüreğim aç kalırdı.
Anlamaz,
Anlatamazdım
Anlamazdı Tanrım!
Hiç okumayacağın şiirler yazardım sana
Ve o şarkının melodisi,
Hep ........
Aklımda.
Bak bana ama
Sakın ağlama!
Aklıma düşüyor yine kabus karanlık rüyalarım
Ve acıtıyor yine
Bölük pörçük anılarım
Bu karabasan.
Bu saklı bahçe
Bu gizil yüz
Bir gün sana gülümserse,
Umursa!....
Koklatmazlık
Duyamamak, hissedememek ve yokluk...
Doğa'nın alacaklı olduğu bu dünya,
Korkutuyor beni!
Düş alacaklıları kabuslarımın baş köşesinde şimdi.
//Başka çocuklar, başka yerlerde ağlardı.
Umursar mıydınız?//
Kendi sesinin fısıltısında saklanır,
Her gün yeniden doğardın öfkende
Söz yoktu ve konuşmazdı sessizlik.
İşte tam delirme zamanı der, deliremezdin
Biçare !
Ölüm gülümserdi yine bize*
Saklardın kendini,kendinden
Ve her gün, yeniden acıtırdın!
Belki de haklıydın.
Çoktan borç aldığın gülümsemeleri
Saklardın,
Kimeydi bilmezdim...
//Ben oyun bilmezdim ki... //
Ben bilmezdim!
Hayatı,acıyı,susuzluğu,açlığı!
Bilmezdim ki kalp sesini bir kavağın ya da
nefessizliğini bir kurbağanın!
Bilmezdim!!!
Sadece kendinle
Sadece ömrünle, geçmişinle,
Geleceğe sakladığın gizil yüzünle vardın
Okuyamadım,
Okuyamazdım...
Yine kokular çağırıyor uzaktan,
Yine sessizlik akıyor damarlarımdan
İntihar çağrım/
İntihar çağım gelmiş sanki!
Geçiyor zaman....
Kimsesizliğini mi saklamıştın,
Bir güvercin gibi kalbimde
Ya da salıncak iplerinin gıcırtısını?
Çocuksuz
Kahkahasız
Bir umudu mu saklamıştın bende?
Herhangi bir mevsimde...
Çocukluğunu?
Kalbinin yarısını?
Dişlediğin elmayı ,
Bende mi saklamıştın?
Kimsesizliğimde
Karabasan düşlerimde
Beyaz örtülere mi sarınmıştın?
Kimsesizliğin kimsesizliğimde saklıydı biliyordum
Güvercinler uçuruyordum avlulardan.
Özgürlüğe, hasretine, sana
Çiçekler yolluyordum.
Dokunamıyordum!
Ben ,Toprak'a teslim,
Ben Deniz'e hasret
Ve bir akbaba başucumda....!
Gözlerim nehir,
Billur bir ırmak yakıyor canımı!
Kızıl bir gü/l/n/ akıyor damarlarımda
Ben; tomurcuklara
Ben; Toprak'ta doğana,
Toprak'la doğana
Aşık
Aşık güvercinler havalanamıyor,kanatları kırık
Kmsesiz,viran avlularda nöbet tutuyor ışık
Gözleri kan çanağı bulutlar uğulduyor kulaklarımda.
Alışmak bana göre değil ...
Yağmur ağlıyor gökyüzü , gözlerim sağanak.
Bir fısıltı çığlığında söyle,
Söyle....
Başka nasıl anlatılır, eskitilmiş bu rüya?
Bu ayrılık,bu kabus,bu aydınlık?
//Ömrünün kısa olduğunu bilmediğin yapraklara,
Hoyrat bir aşkla sevdalı, aşık!tım ben...//
Nefessizliğimde
Aşkın ne alçak olduğunu düşünüyorum!
Sıcağın soğukluğunda değil, beyaz soğuğun ışığında,
Isındığını düşlüyorum!
Kar/dan dan adamlar geliyor aklıma!
Üşüyorum.
Kan kırmızıdır günler,
Güller ve yalnızlık ve ölüm,kırmızı!
Ölüm ki gülümser,*
Ve bize sadece !...
Ona gülümsemek düşer.
Bilirdin...
Toprak ağlar,
Doğa ağlar,
Su ağlardı
Kahkahalarla !
Ve sen,
Onların düşünde gülümserdin hep!
Ölüm gülümserdi bize*
Payımıza gülümsemek düşerdi, yine.
Kahkahalara boğulurdu ayrılık!
Kardelen' de...
//Ben,
Habersiz bir palyaço gibi ...!!!! //
Öyle sanırdın özlenilen özgürlükleri
Ve sözüm yetmezdi geceye,
Ağlardım.
Kınından çıkaramadığım hançerimle kaç kere vurmuştum kalbime,
Ölememiştim!
Ağlayamamıştım kan kırığı gözlerimle,
Durdurulamamıştım!
Ölememiştim Tanrı'm!
Öldürmek yazmıyordu sözlüğümde.
Dibine ışığını vasiyet etmiş bir mum gibiydi ömrüm,
Anlamamıştın.
Seni son karanlıkta sevdim.
Karanlıkta
Karanlıkta
Karanlıkta..
Kabusta!!!
Yutkundu, huzur buldu düşün!
Huzur buldu düşüşün Kardelen'inde,
Toprak'ında,
Yediveren güllerin Doğa'sında...
Uyku huzura sarındı, rüya içinde,
Ben ;katıksız ve kalabalık bir hayatın düşünde...
Saklım güneşti!
Saklıydım güneşte!
Kalbinin en boş yerinde,
Kurbağa misali
Hücreme asılı
Seni bekledim hep,
Yalnızlıklar içinde...
Uyuyamadım...
Sen!
Sev...
Eskilerden kalanı,
Eskitemediklerini...
Yine de doğuyor güneş
Sonra,çok sonra uyuyor
Ve hala karanlık...
Yediremiyorum kendime ve aşka yenilmişliği.
Yalanlar kaba saba ,
Öfke hoyrat!
Ah ne güzeldir aslında bugünü yaşamak!
Ama
Unutamıyorum!
Kışı,beyazı,karı ve sıcağı..
Utanmıyorum!
Ben,
Senin içinde....
Ben,hasretin kıyısında unutulmuş çocuk!
Ben seyir defterinin yırtılan sayfası,
Kayıp!
Unutamıyorum
Unutulmuşluğu
Ne zor şey, sonradan hatırlamak mutluluğu!
Şimdi .rospular süpürüyor huzuru! sokaklardan
Adını unutmuş marşları,
Aşktan, aşkımdan, kılıçlardan kalan yadigar kanı.
Üşüyor çöpçüler!!!
Yorgun.
Yorgun
Ve sürgit bir düş intihar ediyor bir rüyanın cibinliğinde,
Gölgesi düşüyor,
Tam da yüzüme
Bir güvercin havalanırken gökyüzüne,
Gözleri ben bakıyor tarifsizce....
//Her vapur düdüğünde
Her çocuk gülümsemesinde
Ya da tomurcuklanan her çiçekte,
Bilmesen de
Yine sen vardın! //
27 ekim 2010Sinop
//Her vapur düdüğünde Her çocuk gülümsemesinde Ya da tomurcuklanan her çiçekte, Bilmesen de Yine sen vardın! //
Satırlarla birlikte yaşamın sahnesinde ne oldu? Ne olacak ? sesiyle kayboldum şiirin içinde.. Anlatımın böylesi dedim...🤐
Gerçekten harkulâde.. 👑