Ölüm Uykusu
Hiç aklımıza gelmez
neden başka başka hayatların esiri olmuş
bedenlerimize söz geçiremiyor
neden kendimize ait hayatı seçemiyoruz
geride bıraktıklarımızla
her günü
bir renge boyuyoruz
rengarenk bir hayatta
arsız
duygularımızın gözü yaşlı
ayazda kalmış düşüncelerimiz firarda iken
kelamımıza sus diyemiyoruz.
geceye mavi giydirmeye
alıştık mı?
yoksa alıştırıldık mı ne?
lunaparkta ki dönme dolaplara binen
bayram çocukları gibi
kahkahalar atarak
dünden kalma keyifsiz akşamlara misafir oluruz
gecenin karanlığında
yarının bilinmezliği üstümüze sinmiş...
biz hala dünü sorguluyoruz.
oysa ki
Yaradanla kul'un arasında değil miydi?
kıldan ince bir çizgide
varla yok arasında duran hayat
kim söz geçirebilmişti kendine
kim söz geçirebilmişti nefsine...
her sabah uyandığımızda
niyazsız bir hayat tekrardan başka neydi.
neydi
kendimizi sorgulamaktan korktuğumuz
her şey birer birer üstümüze sinerken
gülerek dalga geçtik
her gece ölüm uykusuna yattığımızda
ne dilimize sus payı çıktı
ne de gözümüze arpacık
her gece ölüyoruz pamuk tarlalarında
ben bu gecede öleceğim kendimden habersizce...
şiire biraz geç kaldım affola değerli üstadım. Yürek sesinize ve şiirimsi satırlarınıza saygılarımla.
ne dilimize sus payı çıktı ne de gözümüze arpacık
her gece ölüyoruz pamuk tarlalarında ben bu gecede öleceğim kendimden habersizce...
harika bir yürek seslenişi 👍
''Kendinden habersizce ölmek!''
Anca bir üstadın inebileceği derinlik bu!
Saygıdeğer Mesut ağabeyim. Özlemişim. Yüreğinden akan serin ırmak suları köpük köpük vurdu yüreğime.
En derin saygılarımla.
Yürek sesin duyuluyor dizelerde Yürekten kutluyorum Üstat.