Ölümden Önce

ölümden önce
ne iyi oldu semanın yıldız tozları
yeni yıla girmeden Ay'dan mektup var
merhameti nasıl da işlemiş araladığı kalbime ...




gece geceydi de
yıllardır gün hep sarıyorsa leylime
aralıksız Muammer Dosyasını açıyorum
siz bilmezsiniz
ötelerden ayyaş bir antlaşma desem yeri
sürekli gözümün karasını ağına yapıştırıyor
'' ah ulan Rıza'' babaların babası
yanlışlara sürgün adam
ah benim masalsızım
böyle mi olmalıydı
bu bana yakışır mıydı
kanadımda ki besmeleyi hiçe saymak
şimdi acımıyorsam hiç bir kederinize
şimdi yüz akım bütün ahları benim sanıyorsa
tıpatıp Sorguç Kuşları gibi
yine de ''sus'' diyorsa gök mavi
şimdi dans ediyorsam kansermişçesine
bir adem ''havada, suda, toprakta her şey var '' diyorsa
tanrı bilir istesem çocuğum bugün
şey gibi...
damarımdan akan çiçek bahçesi ve şimdi sıralı
dağ diplerindeymişçesine
en kuytu yere saklıyorsam kendimi
O' dupduru ses ruhumu öpüyorsa
düş perdemi açıyorsa ''Şefika'm'' diye
bu dağ,
bu gök beni tepeler mi bu yıldızlar be
yine Ay'dan mektup var onarılmaz tutsaklığa
şimdi hıçkırıyorsam bu yüzden değil mi ki
yaşayış ezim ezim şaraplık üzüm misali
basmakalıp bu saatler
ömrüme diz boyu çamur aşılanmış gibi
boş an be an harcıâlem zaman
şimdi bağırırsam bayılırım
gökyüzü yine susturmalı
hem dışarısı ne bilsin içten içre karanlığı
annemin kan gövdesini götürürken
Ezan Çiçeği açmıyor diye
hep açmayacak değil ya
duyuyor musunuz
Allah katı yüzümün ferine ''yaşamak esas'' diyor
şimdi hayat sinemde
donakalıyorum öylece...
cansız cansız yazıyorsam da
yine de doyum olmuyor
güneşin ayasına
aslanlı yola
dikensiz güle
yeni yıla girmeden
Ay'dan mektup var
er-geç suya yatıracağım canımın sızılarını
şimdi gönlüm susamışsa
bir dirime
bir ölüme
şu kısacık zaman diliminde
hayat nasıl mayalanmış kalbime
dün göçük altında olsa da
kapatıyorum dosyayı
gizli gizli yakarışım da Ay
ve merhameti ne güzel yeniden
inceden yontulmuş yanımda
Ay'dan mektup var yine