Ölüme
bir bakıma doğru ölüm
yaşamış benim kadar
madem ben onu hapsettim
yaşam zindanıma
o beni hapsedecek
beklemek denilen beşiğe
sorunca susar yalnızlık
dökmez incisini gündüzün ortasında
kimselere söylemeden çağıracaksın
kalabalıklarda konuşacaksın yalnızlıkla
ki onun için her insan anlatımdır kelimedir
hayat kitabında
bir şeylerim var şu yağmurlu havalarda
benden yana gürler gök yüzü
kaldırır mesela işaret parmağımı
oynatır kalbimin çivilerini
yağacak diye değilde
ha geldi ha gelecek gibidir
gök gürültüsü bana
öyle gel ki ölüm
seni karşılamak iki ömür alsın benden