Ölüme Direnen Bedenlerin Sevda Yemini
hani cesurdu
hep anlatılandın ya
gönüllere yazılan neferdin
hani yüreği demirdi
yürek yakardın ya
hani çok sıcaktın candın
yoluna yoldaş bildiğindin
hani yürürdün ya
giderken bile
etrafına ışık s/açardın
karanlıklar içinde...
işte
neden y/anmayayım
böyle yoldaş için yanmaya
ağırdı yüreğimin acıyan yolları
tarihle birleşen gerçekliğin isyanıydın
bilirsin
yüreğinde bir sevda seli
umuda türkü yakanlara
ölüme gülene
korkusuzca yürüyenlere...
ve
büyüyen fidanlara selam olsun
bilirim ki
doğru yolların yokuşuna k/almadan
doğru söze k/aldıysan
unutma
Memo isyana durursa
dağlara doğru yol biter
ellerimin teri sende
en çok üşümelerim
gönülden esen sıcaklığınla geçer s/andım
sonra anladım ki
geçmez zaman tünelinde
kaybolan acılara pervane y/andığım
umudu adına güneşe yürüyendin
yine başladı
yol uzun umuda yürürken
gözlerinden kalan b/akışların
her yeni güne k/alışımın
sana olan tutkuma yol s/ayan
kardelen çiçekleri büyüsede
acıyandı
içimdeki yaralar
kışın tipi suğuk kasırgalarına tutulsada
ateşin dermanı yok oldu
benden sana olan sevdam
gönlümün gün görmemiş b/ahtına
benden sana olan ne varsa
acı tatlı sevda adına...
yürek sızısı çeken canların
kekik kokusu yola say
ezik bir yüreğin kanadı kırık bir kuşun tetirginliği
ve
tomurcuk fidanların kırılan dalları
ölüme direnen bedenleri
yok sayanlarına yaşam gülüşleri
zamansız sevdalara
heba edilen
her geçen zamana bırakırken
sana olan tutkumdu
ölüme direnen bedenlerin
sevda yemini ...
02*Aralık*11*Karataş