Ölüme El Sallayacağım
Ben artık güçlü çelikten adımlar atacağım
acılarımla gülüşlerimi yazacağım dünyama
sensizliğin en uzağında...
Yol uzun dağların yamaçlarında
patikalı yolun uçurumlu mevsilerim var
düşmeden yere hedefi yok etmek adına
bir savaşcıyım
patlatacağım elimdeki bombayı
sol elimde mavzerimle dört nala koşturacağım gün geldi
çattı
Özgürlüğümle ölüm olsun anlımdaki yazgıya
delirtmek üzereyim özgürlük aşkına
sevdamı yarsız bırakmayacağım
ve sonra toprağa karışacağım
Toprak kokusu saracak tüm tenimi
sulak topraklarda kan yerine sular akacak
şelaler gümbür gümbür ç/ağlayacak
annemin gözyaşları gibi
hasretle..
Ve ben anlayacağım sevdamın haberini..
ölümün dağlarımın yanık kosusunu
bomba sesini içtiğim suların gölgesinde içeceğim
ve özgürlükleri haykıracağım
ey özgürlük diye...
(xorte)
genç kızların gülüşlerini yüreğime kazacağım
dünya alem duyacak sesimi
hasretle yüreğime gömeceğim
Gün bizim sevdanın yaşamışlığına
gülümseyeceğim
ve tek bir gülüş bırakarak
bir ölüm satarak sonsuzluğa karışacağım
Hayat zamana yol cana kaydı
bir de sevgiliye göz kırpacağım
bir sen birde toprak kokusu kadar yakın
ölüme el s/allacağım
huzurunuzda...
14*0812*Karataş