Ölümsüzlük
Bilir misin ey fani nedir ölümsüz olmak
Ebediyen sürecek güneşe uyanışın
Bilir misin ey fani nedir hüzünle dolmak
Çabaladıkça batar, boğulur dayanışın
Ağlayacak geceler, yıldızlar zaten kayıp
Hayaller kuracaksın bomboş semayı sayıp
Bazen fısıldayacak dolunay kulağına:
' Geçmezmiş ızdırapla dolu yakıcı günler
Ölmeden ölenlere, ölümsüzmüş geceler
Buruk bir kalp bıraktı ardında yaslı dünler
Işığımda birikti, söylenmemiş heceler'
Sonra da takılacak umutsuzluk a ğ ı n a
Keşfedilmemiş cümle kalmayacak hayatta
Hiçbir buluş mucitsiz, hiçbir renk parlak değil
Kaybolacak duygular sevgisiz kainatta
Mekanik yaşamlarda dünya yuvarlak değil
Tepesi taklak döner, yıkılır aşkın suru
Nehir kızıl akınca İsrafil üfler Sur'u
Aksinle konuşursun dört mercekli aynada:
"Neden buruşmazsın ey yedi asıra sürgün
Kadife dokunuşlu, mercan kokulu yüzüm
Kaybolmuş gamzelerim, ölü gülüşüm kırgın
Neden parlamazsın ey hüznü solumuş gözüm'
Nihayetinde kopar dilden acı bir n i d a
Duyar, gelir mi dersin adresi şaşmış kuşlar
Ölmeyen kederlerin sıvasız d ü ş l e r i n e
Çıkmakla biter mi ki mayın kaplı yokuşlar
Şahit olur mu bahar kanayan y a ş l a r ı n a
Ölümsüz denizlerde can çekişir sadakat
Ne eylersin değişmez hayat denen hakikat
Seda Yükler...
Hece şiirlerinde de yazıları kadar başarılı bir kalem.
Konu, içerik ve kurgu çok güzeldi.
Kutlarım...