Ölümün Soğukluğu
yaslandım geceye oturuyorum
içimde taş duvarları yıkılmış bir boşluk halkalanıyor.
.tutup kendimi yollara vuruyorum .
ve gözlerim gölgelere bulanıyorlar
yıldızlara seni anlattırıyorum derken
onlar senin içine sokak lambasının ışığı vurduğu
bir odanın bir köşesinde beni düşündüğünü fısıldıyorlar kulağıma
tarif ettiriyorum sonra seni kendilerine bakarsam
hiç görmediğim gözlerini görebileceğimi söylüyorlar...
yüzünü tarif ediyorlar ardından ve sana olan özlemimi bin kat daha arttırıyorlar
ben sensiz ortasında gecenin şimdi senden vazgeçemeyeceğimi şiirlerle haykırıyorum
sana hasretimin içine attığı kederi artık kimseden saklayamıyorum
ölmeme çok az kaldığını gülerek gülerek anlıyorum.......