Ömrüm

Tükendi kalmadı ayı haftası
Yorula, yorula geçti bu ömrüm
Nişangah önünde hedef tahtası
Vurula, vurula geçti bu ömrüm

Ne bir anım kaldı ne de hatıram
Sarayım mı var ki geçip oturam
Hediyem yoktur ki yâre götürem
Kırıla, kırıla geçti bu ömrüm

Hayat tarlasında kuru soğanım
Kanadı kırılmış yaşlı doğanım
Dostun nazarında hatır boğanım
Darıla, darıla geçti bu ömrüm

Serine de deli gönül serine
El vurdukça yaram indi derine
Ayaklar altında paspas yerine
Serile, serile geçti bu ömrüm

Emekler harcadım nice başlara
Gözlerimden akan kanlı yaşlara
Yâr, yâr diye dilsiz duran taşlara
Sarıla, sarıla geçti bu ömrüm

Hilkat garibinde bulunmaz halim
Seneler mi aciz yıllar mı zalim
Ozancayım işte budur ahvalim
Delire, delire geçti bu ömrüm


Ozanca/İzmir