Ömrümün Bağ Bozumu
rüzgar yağmur bulutlarını takardı peşine
bir uğultudur eserdi gönlümün kıyılarında
sonra sen bahar olup gelirdin
ellerinde bir tutam cennet kokusu
güneşi doğururduk gözlerimizle
sevdanın sıcaklığı sarardı tenimizi
içime işlerdi gülüşün kıskançlığın işvelerin küsmelerin
şimdi aradan öyle uzun bir zaman geçti ki...
hani sana gel desem
sen yine gelsen
yine ısıtır mı gözlerin
hala üşüyen ellerimi
artık içimde mevsim sonbaharın ilk anları
ve zaman ömrümün bağbozumunda
sararıyor sensiz yeşil yapraklarım
dökülüyor bir bir tutunduğum dallarımdan
belli ki de bu yüzden hep çırılçıplak kalacak
omzuna yaslandığım yalnızlığım
nedense doyumsuzluğun da doruğunda ruhum
başkalarıyla beraber güle oynaya doysam da
doymak değil oysa sorun
anladım ki benim hep sanaymiş açlığım tokluğum
şu an bizi düşündükçe bilsen bir o kadar da mutsuzum
ve seni hep istesem de istemek yetmiyor bazen
zaman geri vermiyor geçen günleri
aldığım her nefeste bin özürle yutkunsam da adını
biliyorum...
bu sonuç benim sensiz işlediğim günahların bedeli