Ömürde Bir
Kuyuya atılan taşın çığıltısı gibi
Derinden geliyordu çığıltısı
Yürek kurumuş
Yürek susamış
Yürek dört duvar darda
Bomboş...
İçini kemiren hasretinin yankıları
Göğsünü gümletiyor
Yedi milyarda bir
Ömürde bir
Bir başınalığına gelecek kavuşmayı beklemekten
Solgundu yüzü
Atamazdı başka hiçbir şey içindeki yozu
Aşka gelmeden yoktu
Son sözü...