O'na...

?O?'nun la dertleştik bugün...
Bazen anlamlı bazen anlamsız,
Gülüştük hayata dair bugün.
?Rüzgâr? olsun dedik...
Sevmiştik ikimizde sanırım,
O'nun gizeminde buluşalım dedik...
Ve hikâye başladı böyle;

Biraz kendimizden bahsettik önce,
Sonra birbirimizden.
Bazen dipsiz kuyularımızdaki çırpınışlarımız,
Bazen loş ışıklarımızla aydınlanmaya çalışmamız dile geldi...
Bazen kalabalıklar içerisindeki suskunluğumuz,
Bazen yalnızlıklar içerisindeki çığlıklarımız dile geldi...
Dile geldikçe ?O?, söze geldikçe ?O?,
Aslında hikâyenin bütün özeti ?O?ydu.
O'na suskunluğum, suskunluğumda ki yorgunluğum,
Yorgunluğumdaki umudum, umudumdaki hüznüm hayata dairdi aslında.

Birden...
Arayıp ta bulamadığımız, bulup ta kaybettiklerimiz,
Her gelişinde gitmesin diye arzu ettiklerimiz,
En kısa ayrılıklar da bile ölesiye özlediğimiz,
Aslında alıştığımız alışkanlıklarımız,
Kısacası gönlümüzdeki gelgitler dile geldi.

Gerçek buydu sanırım...
Tekrar kapanmak içime, açılmamak üzere,
Hiç açılmamışken bir kilit daha vurmak üzerine,
O'nu da hiç açamasınlar diye,
?O?'nun la birlikte gömmek ta derinlere.

Gerçekten O bendim işte,
Ben olduğumu bir türlü kabul etmeyen ben.
Deli gibi dünleri sayan,
Geride kaç gün kaldığını merak eden,
Elinde kalan yarımlarla üzülen,
Geceleri üzerine yorgan gibi örten,
Uzaktaki yıldızlardan ümit bekleyen.
Aynalardan nefret eden,
Aslında aynalardaki yalnızdan nefret eden,
Gerçekten O bendim işte.

Ve hikaye verdiğim sözle son buldu...
Bu hikâye ?O?'nu anlatırken rüzgâr'ın gizeminde yerini buldu...


26/09/2008

26 Eylül 2008 43 şiiri var.
Yorumlar (1)
  • 16 yıl önce

    Emeğinize yüreğinize sağlık...