On'dan Son'ra
Ruhumu çaldım, ıssız bir ormanda koca bir zindana kapattım.... Bedenimi ondan uzağa, olabildiğince uzağa taşıdım. Bütün günahları bedenimin boynuna astım. Şimdi ikisi arasında kalıp, bir tercih yaptım...
Firar !
Yakala beni Tanrım ! Ardımdan koşan meleklere yakalanmadan, son nefese kalmadan ... Kıyamet günü, Sur borusu çalmadan bul beniTanrım !
Yeni bir şiirin gölgesi, yeni bir gölgenin ıslak bedenini yazıyorum....
Şiirleri içimizde doğuran masumiyet, masum bir çocuktan çıkıp, masum yalanların ardından yazıyorum...
On'dan Son'ra
çocukluğum ne zaman yardıma gelse
birer birer acılır pir-i hatıralarım
ey amel defterimin günahkâr karanfili
ölü topraklar üzerine öldüler mi desem
ne recel dudaklarından yaladım
ne mavi gözlerine bayıldım
onlar ölü tanrıların uşaklarıyken
bizler yalancı pinokyo'lar
hep uzun burunlular...
ey bir daha okunmayacak yasak kitap
ey gözleri günaha düşmüş sevdam
biliyorum Havva kadar Meryem de
günahkar
sen ne kadar inkar etsen bunu
her mezar taşına kazınmış duan
cennet kadar cehenneminde bundan
ölüyor pinokyo'lar ölüyor sevdam.
hiçbir ölüm beni öldüremez
hadi
sen yeniden dağıt kağıtlarını ey aşk
celîlim
celâlim
celâliyim
ben bir delinin gözbebekleri
kadar sevdayım
CaNMaYBuLL
Şiirkolik ailesine hoş geldiniz.
Güzel bir şiir, Farklı tatı var...
👑