Onlar
Sokuldu galip in masasına erenler
iştahla yediler
yediler,yediler
en ufak bir lokma kalmadı boğazlarında
şengal'de bir yezidi ölüyordu
erenler ha bire yiyor,
lakin doymuyordu
Sıkıldı galip
çağırdı dansözü
neşesi yerine gelmişti az biraz
deniz
rodrigo'nun konçertosu eşliğinde yürüyordu
odadakiler pür neşe
o küçük kız zifafındaydı gecenin
dolarlarla
liralar
göbeğinde dansözün
Uşağı doldurdu kadehini
ayağa kalktı galip
başladı nutuğunu okumaya
ayağa kalktı herkes
o arada bir mayın patladı doğuda
bu vızıltıda neydi?
srebrenitsa'da bir şeyler oluyordu
zamanımıydı!
-Ey erenler
-galipin masasında varmı bir eksiğiniz?
yoktu
-şimdi benim konuğumsunuz
-yarınsa ben sizin
-şimdi kadeh kaldırmak istiyorum
-şerefine kardeşliğimizin
domuzlar körfezindeki askerlere selam veriyordu
-hoşgeldiniz
-hoş geldiniz
İçlerinden biri söz aldı
-ne mutlu bana ki böyle kardeşlerim var
-ailem benim her şeyimdir
-insan hak ettiğini alır
alıyordu azrail nagasaki'de canları
-bu sofrada bize bahşedilen
ve einstein'ın aklı başka ruhlarda vücut buluyordu
-işte budur
Salondaki resimlerin önünden geçtiler
yemekten sonra bir nev'i çeşni
çanakkle'de kınalı kuzulara
bosna'da soykırımlara
gaz odalarında boğulmuş canlara
madımakta yükselen dumanlara baktılar
-tam rengini verememiş
dedi biri
-is'in
bethoven onlar için mi bestelemişti
bilinmez ama
yankılanıyordu salonda sesi
altıncı senfoni'nin
Akşam fethettikleri yerler meze olmuştu sofralarına
gece yarım kalan işleri konuştular
galip
kapıya kadar geçirdi konuklarını
uykuya dalan her insan evladının
boş bıraktığı yollarda
sürdüler arabalarını
Onlar beşi kişiydiler
ve çatısı dam'ların
mideleri insan öğütüyordu
zamanında uygarlığın
Onlar
gün doğumundan
batımına kadar
kara bulutu oldular
her daim dünyanın
Onlar gün doğumundan batımına kadar kara bulutu oldular her daim dünyanın
tebriklerimle
👍👍👍