Onurlu Aşk Mağduruyum

Kırmızı panjurlu ev
Özlem ve Ozan adlarında
Biri kız,biri oğlan düşünü
Bitirerek
Anılara ihanet ederek
Ciğerimi sökerek
Umutlarımı kodese sokarak
Sen gittin ya deniz gözlüm
Zaman durdu bu şehirde
Takvimler 25 Mart 1975 de
Saatler on kırk beşi gösteriyor
Sen gittin ya deniz gözlüm
Bir kez seni gören
Bu dört duvarlı odada
Belki kokun sinmiştir diye
Pencereyi bile açmadan
Dışarı çıkmadan
Kimselerle konuşmadan
Gazete okumadan
Televizyon seyretmeden
Fener maçlarına gitmeden
Hapis hayatı yaşıyorum
Susuz kalan
Sardunyalar gibi
Bende kurudum
Açmıyorum,açamıyorum
Sen gittin ya deniz gözlüm
Teypten hala
? Ben seni kız iken
seven oğlanım,
Burnun mu büyüdü
Gelin olalı...?
Yani Emirdağ
Türküsünü
Milyon kere
Bıkmadan,usanmadan
Dinliyorum
Artık sen kız değilsin
Ben oğlan değilim
Ben çökmüşüm
Şakak kemiklerim çıkmış
Saçım,sakalım ağarmış
Birbirine karışmış
Sen yaşlanmışsın
Torunların olmuş
Dolgu,botox işe yaramamış
Savaştan çıkmış gibisin
Biliyorum
Biliyorum da
Bu türküyü
Dinleyip,dinleyip
Göz pınarlarımda
Yaş kalmamasına rağmen
Soluksuz kalıncaya kadar
Yinede ağlıyorum
Sen gittin ya deniz gözlüm
Ben hala
İnsan içine çıkamayan
Mutluluk denilen güzelle
Bir türlü tanışamayan
Sevda yolunun
Kaçak yolcusu olmayan
Aşka ihanet etmeyen
Onurlu aşk mağduruyum


(19.06.2009)