Ova Olurdu Aşk Denizlerinde
Bütün geceleri yatırırdık dizlerimize
Bakarak aynalardaki izdüşümlerimize
Aşk sunulurdu altın oymalı tepsilerde
Zamansız coşkuyduk birbirimizin içinde
Sevgiden kalan an'dan yaratırdık özümüzü.
Belki de aradığımız korkulu yarınlardı
İçimize delice yağan öfkeli bir sağanaktı
Bütün takvimlerimiz kayıp kalmış çabaydı
Yenilenmeye kurulu sözler hep aldatmacaydı
Çıngıraklı bir yılanla paylaşırken sözümüzü.
Cinnet kasabalarını geçerdik en deli özlemle
Soluklanırdım cennet gözlerinin derinlerinde
En ağır yüklerle ova olurdu aşk denizlerinde
Çığlıklarla dağları aşar, yankılanırdın bende
İlahiler yükselirdi yüreğinden, yummazdım gözümü.
Her gecenin bitimsiz öykülerinde sevişirken ay'la
Tarlada toprak, havada nem, denizde tuz olurduk
Yıldız kraterlerinden öpüş çalar, sızıyla solurduk
Harmanlara gizlerdik bedenlerimizi, yorulurduk
Sarı samanlarla savrulmuş ömrün ilk ve son sözüydük.
Selahattin Yetgin