Öyle Bir Şiir
Doğum günün kutlu olsun,mutlu ol senelerce
boncuktan yaptığım kuşu
dün sabah vurmuş çocuklar
pencerende
sessiz sedasız gel
kimsenin haberi olmadan
hem beraber ağlarız
ölen kuşun başında
içim yanıyor
ben sağa baksam
soldaki yıldız kayıyor
geçtiğimiz yerlerde
canıma kast mayınlar patlıyor
sana ben gözümün nuru derdim
şimdi kim tutuyor ellerinden
beni hatırlarmısın karşına çıksam
gönlünde hangi aslan yatıyor
gözlerim kanıyor artık
takvim yapraklarını yırtmayı bıraktım
her geçen gün
bıçak olup saplanıyor yaralarıma
ne var ne yok seninle ilgili kalbimde
hepsinin kalemini kırdım
yeni şehirler arıyorum kendime
yeni limanlar
artık seni sevmiyorum
gelirsen,yemeği sen yapacaksın
salatayı ben
kumandayı sen alacaksın
koltuğa ben uzanacağım
pencereme kuşlar konuyor
kanatlarında hasretini buluyorum
bakıyorum,kokluyorum
ama
bu sen değilsin
sahi
ben senin neyindim
akşam olmak bilmiyor
gece desen kara zindan
tenimden söktüm kokunu
unuttumda
sen nasıl kokardın
seni benden çok seven bulunurda
ama benim gibi seven bulunmaz
ben seni yanan bir ilişkide,ilk kurtarılacak
tanısıyla
ben seni,
ekmekle banıp yermiş gibi
severdim
yüzümün fay hattlarında
her gün depremler oluyor
yüreğimi artçılar sarıyor
ellerimi ellerin kanatıyor
seni avucumun içine sakladım hep
kimseye göstermeden
sıksam ölecektin
ama sen hep nefes aldın
nefret ediyorum senden
bağrında isyanalar kopsun
saçların azgın dalgaların arasında
kurusun
bensiz yaşayama
kuyuya indiğin ipler kopsun
kucağıma düş
aramızda ki yedi farkı bulamıyor kimse
ikimizde aynıyız
üzerime bir koku sinmiş
iliklerime kadar dolmuş
hayatımın bitki örtüsü kadar yeşil
ve gözlerinin mavisi kadar koyu
ne vakit koklasam
beni bir muhabbet alır
bırakır en ücra köşelerine
hayatın
artık sabahları erken uyanmayı bıraktım
zararlı olan ne varsa onları edindim kendime
inanmazsın
içtiğim sigaraların sayısını tutamıyor kimse
ve evde ne varsa sana ait
dağıtmaya başladım
anladımki
yakışmıyorum sensiz artık bu şehre
gidiyorum....