öylesine
öyle sözsüz, sessiz, kimsesiz bir muhabbet...
öyle bir aynılık, öyle bir açıklık...
öyle basitçe...
ayan...
beyan...
öylesine sıradan...
öyle duru, sade, hafif...
öylesine kendiliğinden, senden, benden...
aklını, duruşunu, bakışını, görüşünü,
nefesin kendisiyken nefesinin göğsüne dizilişini,
bulmuşluğunu, bulunmuşluğunu, bulunamamışlığını,
hatırlayışını, hatırlayamayışını, hatırlayabilmeyi, hatırlanabilmeyi dileyişini,
o üç harfin kendisiyken o üç harfi yan yana getiremeyişini sevdiğim...
~ayça~
mart 2017