Oysa

tanrı çizgileri
verev ve derin yüzüne kırık fay misali doğuran sancıyı
acı, kambur boyunda sırtlanıp giderken dudaklarında sinsi gülümsemeler

yalancıydın
gözlerimden çalarken başka bir aşkın suretini
sanma ki çocuktum, ilk masalda uyuyan

gözlerimi kapadım yalnızca
diz boyu maun beşikte
sallanırken duyuyordum ellerinin sesini

korkaktım evet
merhamet kırıkları toplarken ve paylaşırken güvercinle

avuçlarımda suluk
seni içiyordum


ihrama sarılmaz biliyorum ayrılıklar
kahpedir hep vedalar,

kürek kemiklerinden vurulursun
dönmeye gör sırtını o kancık mermilere

it mağaralarında öldürürler hayali
ve kefensiz
gömülürken bir öğle arası
ölünün önünden geçersin, katilini ararsın katilinle


oysa
ne masumdur onlar
yıkayınca barut kokularını dudaklarından
yine öpüşürler, mavi bir zıbın giyinip sütten yeni kesilmiş bebe misali...

25 Temmuz 2015 942 şiiri var.
Beğenenler (6)
Yorumlar