Özgün - İzafi
Haydi suyun ruhuna savrulan kül olalım seninle
Orda ceviz ağaçları varmış, kuzey yarım küre de hep kırılmış putlarla
evrimleşmiş saçların. Sonra dizlerinde yabancı bir şehir uyumuş saat salıyı vururken
uyuyan yontuları yakmış Hades, mum kibrit kızıl ötesi düşler mağrasında
Haydi sen martı ol ben Muamma- kanatlarında Hazerfen uçur bir akşam
Orda kimliksiz bir mağrada kabuğunu kırmış buğday ol sen
siyanürlü şiirler yazayım ben- adının R'si zehirlesin gözlerimi
ağlayan kuşları getireyim sana bir akşam üstü -sen kar yak ellerine
kına diye kınında bir kılıcı ser gecenin en tenha yerine sonra kargı yarası-
olsun içimizden geçen her şiir
Haydi sen su ol ben toprak, bölüşelim yer küreyi m a v i / k a r a
Orda tuzun ve ekmeğin ve aşkın ve alnımıza değen bulutların
Nuhun ve tufanın ve bilumum kıyametin üzerine and içerim ki
yağmurun yüzüne düşmesi değil bir akşam üstü
kurgusal bütün varoluşum, dokunduğunda tutuşması dokunulmazlğımın
izafi bir zaman içinde geçişim sesizce kalp hafızanda...
Haydi sen bahçe ol ben pencere, şiirler oynasın ezberimizde
Orda kıblende sarmaşığım sarsın sınırlarını ki göç
bir elinden diğerine gurbet diye sırat
visali, izafi kurgulanmış çizgilerde mor bedenli ruh
liflerime kandan geçen sen diye
beklesin kadavram seni...
o ayrı tek dizeler,okyanus derinliğinde ,muhteşem
adını suya yazdım Tesla mavi derin gök sanrısı Tanrı'ya kurban dediler benim için boynum kıldan inceydi bilmedi inan Eros puslu bir geceydi doğurmadı beni annem.
...
kaleminize sağlık.. saygılarımla..
İçine biraz mitoloji, biraz tarih katılmış ütopik bir masal gibi adeta. Tebrikler çok beğendim şiiri Cumali...🤐
her zaman ki gibi özgün yine.. abicim senin şiirlerini okurken yoruyorum kendimi ve bu en güzel yorgunluğum oluyor...
dua ile...