Özgürlüğe Koş

Buralar sana zindan keje

barut kokusunda tenler soluyor nefesini

git keje, renklere sür yalın ayaklarını

bulutlara değdir avuçlarını

özgürlüğe koş koş keje

vatanı sensin yüreğinin izin verme

verme umutlarını kirli sakallı eşkıyaya

düşme peşine boyun eğerek

kaldır başını, bir kere görsen güneşi

ah göre bilsen

dünyanın sessizlikten ibaret olmadığını

yırtardın kabullenişinin göğsünü

çıkardın kozandan kelebek misali

kanat çırp keje kanat, yüreğinle sesinle

varsın, varlığını armağan etme

kimsesizliğini yak keje, kimliğin var ruhun gibi

adın düşmesin celladının kansızlığına

iz sür keje, av değil avcısı ol hayatın

yem etme mavi düşlerini kirli ellere

ses ver keje ses, duyulur bir yerlerde

kalıplaşmış ruhlar deryasından at kendini

at uçsuz bucaksız denizlere

masmavi bir güneş ısıtacak tenini

ve de ellerini

merhemi ol, kendine yüreğine

çaresiz değilsin ki keje, sindirilmişsin sadece

putlaştırılmış elleri, yürekleri kır keje

yazgım deme, ilk taşı sen at kör olası gözlere

ilk ateşi sen yak özgürlüğüne

kahpeliği çoktur insanın, ilk sen tükür yüzlerine

aç artık yüreğinin penceresini, nefes al

yaşıyorsun keje yaşıyorsun

ölümlere baş kaldır, inadına koş, koş özgürlüğüne

sımsıcak bir hayat doldur, doldur işte gözlerine

kurtul kurtar kendini, bendini bedenini

yırtıcı akbabaların pençelerinden

korkma keje, bakma heybetli göründüklerine

inan, toz zerresinden farksızdır siluetleri

bir haykırsan nasılda kaybolacaklar

nasılda kaçacaklar köhne hayatlarına, bilemezsin

bilmek için başla, bulmak için haykır

varmak için, koş, uçmak için vurulma keje

özgürlüğe bir adım başlangıçtır

hadi kır zincirlerini, kır kendini ilahlaştıranları

kır ki umut dolsun yüreğin

kır ki sessizliğin mührünü

güneş yüzünde doğsun

sen keje, en çok sen lazımsın kendine

acıma, duygusu taş olana

acıma, yoluna yüreğine barikat kurana

acıma, seni yok sayana

hadi keje yol senin, izin verme kamburu çıkmış hikayelere

kendi hikayeni kendin yaz, kimsenin kalemi olma

İzin verme sana sunulan ömürden çalmalarına

bir ses yeter kendini yeniden doğurmana

hadi ses ver keje...

Sadece siyah yok, yok ki dünyada

İnanma keje,

kendilerine sakladıkları renkleri as göğüne,

sana ait olanı verme ellerine

Yan hükmünde ateşe ver cehennemi

Cennetini yeniden doğur göğsünde

hayat çok kısa keje...