Özlem

Günaydın derken
Sarmaşıklar güne gülümser
Çay kokar mutfakta
Yeşil başaklar dolmaya durmuş
Güneşle arkadaş olmuşum
Sarı sabahlarda
İki güvercin uçururum
Ayağında betik özlemlerim...


Sabah seherinde
Üşür ellerim
kitap okurum kuşlara
kuş dilice
'se ge ke gen be ge ke ni
se ge ke vi gi gi yo go ru gu mu gu su gun'

ağabeyim suratıma bakar
Arkasınla dönüp bana gülerken
'Şu kızlar pek acayip'

'Anneeee ağbime baksanaaa'



Beyaz bulutlar uçuk seçik
Tuvalimde ayçiçekleri
Paletimde sapsarı bir güneş
Fırçamın ucunda mavi
Gökyüzüne pamuk bulutlar
Kondururum
Gülümseyen
Ayçiçekleri güneşe aşık
Ben ayçiçeklerine


Taze toprak kokusu
Tüter havada huzur
Ben havayı koklar
Taze fasulye pişiririm
Kareli örtü kırmızı beyaz
Taze fasulye bahçeyi koklar
Şehriye kavurur annem
Pilava kaşık sallar
Hacı dedem
Ninem şerbet karıştırır
Tatlı niyetine
Dedem sever diye
Bir avuç da ceviz atar içine


Mahallenin hepsi öğle uykusunda
Deniz çağırır göz kırpar
Sıcak kavururken sokağı
En heyecanlı serüvendir
Denize kaçış

Denizin ortasında batık gemi
Yanmış da batmış kalmış
Oracıkta öylece durur esrarlı
Yanan gemiye yarış
En tatlısı oyunun
Dar sokakta annem görününceye kadar
Bu kaçışa olmaz doyum
Terliğin tadı bambaşkadır
Denk geldiği yerde hala izleri durur...

Ilık yaz akşamlarına
Mektuplar gönderir gözlerim
Zümrüt yeşili
Pınarları hep doludur...