Özümde Nidadır İsmin
yekpare bir hüznün
kat izlerini ütülüyor ömrüm
kırış kırış olan yerleri
nasıl çirkin görünüyorsa gözüme
feveran duygular yapışır kirpiklerime
buruş buruş olmuş bir acının içinde
ağlarım....
ve ben
kimsesiz bir iklimin
miskin rüzgarlarının arasından
sessizce geçerim kalbinden..
sesin
tek sesidir lal olmuş yüreğimin
ömür uzun
dans ederken parmak uçlarımda
yorulur bedenim
bitap düştüğüm zamanlarda
gözlerinde dinlendiririm
yorgun düşlerimi
gamzelerine bandırırım aç kalan ruhumu
gülüşünle doyarım
özümde nidadır ismin
ve ben her gece sana göçerim
başı dik inatçı cümleler kurarım belki
çoğu kez de kırarım seni
incinirsin bilirim
bağışla beni sevgili
güveni kırılmış bir çocukluğun
sert sözleri
nasıl?
yumuşatılır bilemem ki
sandık arasına sıkıştırılmış
naftalin kokulu düşlerin
gerçek hayata adım atarken ki
koku izinin kayboluşundandır
belkide bu patavatsız hallerim
bu yüzdendir sana soğukluğum
bu yüzdendir seni itelemem
bu yüzdendir suskunluğum
sessizliğim
bu yüzdendir sevdama tüy dikip
karşısına oturup ağlayışım
tebessümlerimi gençliğimin
yaralı kalbine astım ben
yalnızlığın ellerinde geçip gidiyor ömrüm
benden sana yar olmaz
Bekleme...