Özümseme
insan bir ağaç mı olmalıydı
tek başına
yoksa
ağaçlık mı
dalları birbirine kenetli
belki de
bir orman olmalıydı
düşünce yeşil kalkınca maviyi gören
istediğinde yağmurları yağdırabilen
rüzgarlar yapraklarını dansettirken
hep bir ağızdan söylenen türküler gibi
özgür ve hür...
insan bir su damlası mı olmalıydı
özünde bir damla su da olsa
yoksa durgun göllerde bir düşünce mi
sessiz sakin ve de ağırdan...
belki de suyun içinde
çağlayana dönüşmeliydi
azgın akıntıyla beraber
kendine baktığında
yürüdüğü düşündüğü
ve bir resim fırçasında
birbirine değen düşüncenin renkleriyle beraber
yaşamayı öğrenmeliydi
ve
bir ağaçtan nasıl orman olunmayı
veya bir su damlasından nasıl deniz olunmayı
belki de denizin içinde nasıl kaybolmayı
bence...
yeşili ve maviyi alarak
birde sevdayı takarak peşine
ve süzerek içindeki çalkantıyı
yeşilden maviye akan bakır çalığında düşüncelerle
özüyle ve sözüyle
insan önce insan olmalıydı...