Pandora
/her kadın bir şiirdir
okumasını bilene.../
Düşümün kovuğunda onarılmaz bir çürük
korkuyla geldim sana ağrılıyım
ah can oyuğu gibi sızlar düşler
matemin ölçülmez ağırlığıyla usul
eflatun örgülü bir hüzündün bana
hani koşumlarını giyerdi ya insan
?aşka dört nala' zamanlarında
işte öyle koşgun ve coşkundum sana
ya da böyle öykülü ve sağır...
hayata açılan bir manolya talihi bu
neresinden tutsam yanlış zamandı
hani yüz çizgileri korkak ve pandomim
bir kadındı içinde çığlığını istifleyen
yaban mevsimlere çocuk düşürmüş
freni patlamış koşuşturmacalar kenti
yokuş aşağı yalnızlıklarda
/bir hayır vardır elbet/
rüyaların meraklı ve taze
günün en yordamlı yerinden tutarken elin
biliyorum dimağı esrik olur Eylül'de vakitlerin
ve hiçbir an onaylamaz seni
saatler geçmiş zamanın koynunda umarsız
söz gelimi öylesine eskimiş
öylesine sergüzeşt
ah benim açılmamış pandora'm...
pencerelerinde utanmaz bir bakıştım senin
/kimileri buna delilik der-ki bence akıldandır-/
aldırışsızca gelmişim sana ağrılıyım
kaldırımlar çekiyor kahrım büyük ve taşınmaz
ayyaşlar omuzluyor aşk yükümü
şarap ve de İstanbul...
ödüyorum boynum incecik ve eğik
al senindir bendeki aşka değer vergisi
Vivaldi sesleniyor sonra:
?dört mevsim konçertosu'- ne güzel bir sonat-
şehir büyüyor yalnız bir agoranın kokusuyla uzak
barok bir sensizliğin üzerine
sığ nefeslerde canımdan uçuruyorum
aşka hasret güvercinimi
pencerelerdeki acıyan gözleriyle insanların
kendimi çekimliyorum sana
beklediğin yarım ağız bir fiille:
gidiyor/um...
iddialı bir başlangıçla dile gelmiş duygular....çok güzel....duygu yüklü...yüreğinize sağlık.....kutluyorum....👍👍👍👑😙
yüreğinize kaleminize sağlık
👍👍👍👍👍👍👍👍👍