Papatya
İlk olarak, bir çiçek gibidir aşk,
Suya muhtaç,
Ve o kadar güzel ki;
Anlatılmaz...
Sonrasında, ayrılık kötü olan,
Bir çiçeğin,
Yol kesen dikenleri gibi,
Çiçeğine ulaşılmaz.
Tek taraflı bir aşktır ayrılık,
Seven bin perişan.
Şimdi bir papatyanın yaprakları gibiyiz,
Seviyor, sevmiyor, sevmiyor, sevmiyor...
Görüyorum, en çok sen var aşkın içinde,
Ve en son yaprağı,
Ben olsam keşke.
Acı verir ayrılık,
Ben boğulduysam da gözyaşlarına,
Ölen sen oldun aslında.
Hani çiçekler su isterdi ya,
Sana fazlasıyla...
Sevdiğime hiç pişman olmadım esasen.
Hoş, bir çiçek bile değiliz artık,
Ve o kadar güçlüyüm ki;
Sana rağmen en son ben kaldım papatyada.
Bir çiçek,
Bir dilek,
Bir deniz,
Bendeniz.
Aşık gibi hala,
Ayrı olsak da,
Üzülmek olmasa artık aşkta.
Zaman yelken açma zamanıdır,
Yeni sevdalara...
Her damla deryadan,
Bir yaprak papatyaya.
Her papatyaya başka bir fal,
Her fala ayrı bir gül,
Her güle, sen kal.
Güle güle,
Ben gittim artık,
Esen kal...
Şiirin ilham perisi: Derya KUT
9 Haziran 2010
Çarşamba 01:30