Pargâzâm
I:
Hasbelkader burda, devşirik adamız
Kolay bir iş mi ki bu divân, ey sefir!
Şâh aslan, adımız; terbiyeci nerde?
Bre gâfil, karga milletini güldürme!
II:
Ağanın üstüne bağa, ha! O ha!
Buyruğumdur: "Tiz vurun kellesini!"
Ancak kadı efendi, baraduks var;
Nasıl çiğnerim ben, kendi hükmümü?
III:
Uyurken sen, sen değilsin hünkârım!
Önce haltı ye, sonra pert-i âliye!
Düşünde savcı dinleye pây-i taht;
Âyarken, iftirâdan bir ferman eyle!
IV:
Hükm-ü pîr kadıya bak; muntazâm ölçtü!
"Canı çıkasıca, nasıl ölçüp biçti?"
İdâm emrini, tersine dürüp içti!
Uyurgezere zevâl yok; ye-min hiç-ti!
V:
Hani, kanun idi; defter-i mühür?
Hadi, mahkemeyi kurtar âdem-i hür!
Ha kadı kesmiş; ha pâdişâh, asmış!
Rüyâda ölenin, fermânı aya çıkmış!
VI:
Devlet-i âzâm, düştü hürr-i kediye!
Meşk-i sefâdır ganimet, köle diye;
Her tarafı hûri, arz-ı velediyye
'Muhteşem' zaman, 'Harem-i Esasiye'!
21 Boğay 1536
baraduks: paradoks (http://lexiquetos.org/nombres-arabe/?nombre=paradox)