Parmaklarının Ucuna Kalkıp
yalnızca
yavrusunun sesine gülen kör bir annenin
gördüğü
o en zifiri güneşi ;
ve yalnızca
yavrusu konuşurken gözlerinin içine ışıl ışıl bakan
sağır bir annenin
duyduğu
o en yüksek sesi
yazmaya çalışıyorum günlerdir...
aslında
parmaklarımın ucuna kalkıp
tam yetiştim
dokundum
tam
ha yazdım
ha yazacağım derken
bir de bakmışım ki
bir annenin
boğazında düğümlenmiş
o en içe yutkunulan
hiçliklerin
yokluğuna dokunmuşum...
sonra
hani bir anneler günüydü de
hani herkes annesine çiçekler götürüyordu da
o
uyuya kalmıştı ya
bir demet çiçeğe öylece sarılıp kalıp...
bir anneler günü
annesinin
sanki mezarından uzanıp
bir demet çiçek uzattığı
o öksüzün
mahzunluğunu
garipliğini de yazamıyorum bir türlü
günlerdir...
böyle şeyler bana dokunuyor galiba...
bana yardım et
ben yazamıyorum
belki sen çizersin
boyarsın
rengarenk tuvaline
ama parmaklarının ucuna kalkıp...