Parya
ellerim iki vebal taşıyor yazdan kışa
üşümeselerdi düşürmeyecektim emanetini
korkuttu kalbimi gidip dönememenin endişesi
parkamın yırtılan cebine dönmüşüm arkamı
bir yağmur gibi ansızın geceye yürüyorum
sen ise bir aydın havası tutturmuş gidiyorsun
ağladığın her anı anlıyor ayrılığı içimde taşıyorum
düşün ne kadar yol varsa katlettiğim dündür
kahrettiğim her gecenin ardından mutlu bir gelecek
kesinlikle alnından vurulacak kırmızı bir güldür
çünkü dalgın gözlerle uzaklardan baktığım
denizin saçlarına düşen yıldızları ağlatırken zaman
kırk katır mı kırk satır mı bilemiyorum amma
kaynayan tüm cadı kazanlarının sebebi benim
böyledir işte kıymetsizlik doğuştan yafta
nasipsiz bir tutam çörek otuyum varlıksız ruh
asırlık çınarlara sevdalı yaz yağmuru mantarı
bilmez misin içimde prangalarına aşık bir adam var
odamda güdük midillileri savaşa hazırlayan çocuklar
sorup durma artık olsa söylerdim Allah için
Ankara’da bilinen tek masum yok sevgilim
aç kalınca atını çok bulunca bahtını yiyen
uzun zaman önce yoldan çıkmış
şirin mi evet şirin bir halk kahramanıyım
haymatlos düşlerin kurgucusudur aşk
olsun bazı kaybedişlerin kazancı sonsuzluk olur
ne para ne mal ne mülk eni konu kendime
ısrarla şiir sevdalısı bir ülke istiyorum
ne para ne mal ne mülk eni konu kendime
ısrarla şiir sevdalısı bir ülke istiyorum
Nokta konmuş zaten Şair tarafından biz de Amin diyelim hu
Çokça tebriklerimle