Pasif Direniş Sabahlarına Yorgun Düşmek

Dünyada görmek istediğiniz değişikliğin kendisi siz olun..
..............................................Mahatma Gandhi

ney'in beraklığı ve kanunun ikilisinde çalınıyor
sevdanın aşka dönüşmesi
ve bir klarnetin acılı sesi siniyor
trabzansız yüreğimden kulağıma
ve sen
ve sen
neden erken gittin ki


bir yakımlık mumların hükmünde
vakti evveldim seni sevmeye
kendimden ödün vermeye
zamandır
bak akan
düzeneğin topuk ardında kalan
gecesi yırtık çuvalımda ziyan
titrerken ellerim kayan yıldıza dilek çentiğim olursun
bir de heba çırpınmalara
günaşırı yaşamak kanı pompalayan kalbim


sen gittin ya
gönül kervanımın uğrayacak hanı kalmadı.
gözlerimde durdu dalgalarıyla deniz
bir daha duyulmadı martıların şen çığlıkları
balıklar karaya vurdu neden/siz

sen gittin ya
susamsız simitler geldi
ve şeker/sizdi çaylar
his/sizdi yüreğim
imgesiz satırlar çalındı kulağıma

gündüzümü geceyle vurdular
neşem gam boyalı
ve en kötüsü tek elimin sesi yok
yalnızlık ç/abasında

h/ani güzel bir şarkı çalıyor radyoda
ayaklarım dans havasında
gözlerim kavalye arayışında
yokluyorum hafızamı ki
üç nokta da
içimde yer etmişsin
yanımda sen yoksun
ve ben kendimi unutma arayışındayım


bir an yıkılıyor aşk gecenin zeminde
sevdaya geçit vermiyor f/ay kesikleri
yüzümü dalayıp herkese
odamın içinde kaskatı kesilip
dalıyor gözlerim
kuyularına
bir daha uyanmak düşü
kurmamacasına sevgilim.

Yine de her gece buluyor sabahı
İsteksiz adımlarım bırakıyor mecalsiz izlerini
Bu gün pesist bulutlara yağmur yükleyen k/adın
Düşüyor hecelerimden çığlık çığlığa
yine yetişen benim
avazıma
yine sargıları kendi elimle sarıyorum
yaralarıma
söyle yer nerdesin
niye boşluğa batar gibi hissediyorum
basarken kaldırımlara


bir güneş
bir sen hissi
yine yorgun düşler bırakıyor ellerime
oysa ben otuzüçlük yaşamak nöbetinin
en dinç neferi olmalıydım
bu aşk denilen olgu
boynumda ayrılık ipini bükmeseydi
eğer




17mart11

bu dizelere çağrışım olan sevgili Nebile Aydın
ve Hüseyin Fahracı dizelerine teşekkürlerimle.