Pedra

[kodd]img src="http://www.siirkolik.com/img/ozel/73978133rm0.png" alt="Pedra" /[/kodd]
'Bir Fotoğrafa Şiir Yazmak' adlı forumda yer alan Pedra şiirlerini her şairden bir şiir alarak sunmak istedik.

I -
Şair : Işın Ergüney

Pedra

Sıvamış kollarını düş
Umutla tarar akşamını suya

Hayat emme basma bir tulumba misali
Gel gitlerinde hezeyan dökünmede
Nur cemaline inmiş kakûlleriyle
Yıkadığı bir veda ardı mı
Yoksa suyla oynaşmanın sessiz akisleri mi

Gece sinmiş duvarlara
Sokak lambasının ölgün ışıklarına inat

Eşlik etmede geceye süzülen
Meraklı bir nefes!

Kim bilir!
Belki hüzün damıtmada
Yalağa terkedilen sevda damlalarından
Belki de
Kanatlarında taşımaya hazır
Yarına gebe ümit düşsellerini

Duvarda hayal meyal bir ad
Kör pencerelere inat
Dingin söylevler yakmada
Terke tutmuş hatıralara

Göz kırpışlarında
Okşarken suyu düşler

Say ki aydınlığa
Bir ad gülüşüdür Pedra...



Işın Ergüney

2-

Şair : Sema Enci

Pedra

elleri güvercin kanatlı
saçları yıldız toplayan kadın..

karanlığı avuçlamalı şimdi parmaklarının arasından akıp giden suyun ıslaklığıyla..

Pedra..
daha yaşanacak günler var ötelerin uzağında.

hangi duvarda yankılanır adın?
hangi çığlık acımıza daha yakın?

Pedra..
yaralarım yarlardan atlayacak
sen bana dokunduğunda..
Sema Enci

3-

Şair: Muhammed Yalçınkaya

Pedra

Pedra
Geceydi düştüğüm gözlerin
Pedra
Şehrimi aydınlatmıyordu gözbebeklerin
Işığında kayboluyordum
Bir ölüm bu kadar düştü pedra


Sana dair ne varsa topluyordum kırıntılarından
Bir sessizlik var şimdi
Gece perdelerini çekmişken sana
Sen avuçlarında yıkıyordun aşkı
Bir cennet suyunda
Yalnızlığa mı yazmıştın adını
pedra..


Konuşamıyorum eğildin düşünde
Vuruluyorum penceresiz gözlerine
Senden önce ben düşüyorum gözlerinde
Kim söyledi sana pedra
Bu şehirde ruh yıkanmaz diye
Kuşlar şahit işte

Aşk al pedra
üç defa ellerini
üç defa ağzına
Üç defa kalbine
Al pedra alev tutmuş karanlıkları
Yıka aşka dair ne varsa
Kutsadım seni pedra
Şehri olmayan dualarda..!


.....
Ağlama siyah beyaz fotolarda Pedra
Bir kuş kanadı
Bir su
Bak arkanda sisli perde
Birazda kırık dökük camlar
Ağladığını görmüyor bu insanlar
Biliyorum pedra

Biliyorum...

...
Muhammed Yalçınkaya

4-

Şair: Bülent Dürüst

Pedra

Kısık ateşte
Yanar karanlık ,
Elde var hüzün ve siyah ışık !


O taze !
Kanattığı yüreğimin
Kızılını yıkamak için !
Kısmış gecenin ışığını besbelli.....


Ve sade yüzü
Ve suyun beyazı
Ve güvercin kanadı
Hala görünür içimde.......


Ya o çeşme
Aklar mı ?
Onun ışıksız yüreğini ....................
Bülent Dürüst

5-

Şair: Harun Aktaş

Pedra

Kurumuş ellerin gizinde ıslanırken tenin
Suya dokunan bir şems gibi
Siyahların gölgesinde raks eder ritmik bakışların pedra

Kutsa kendini şimdi
ruhunu ab-ı hayat cilvesiyle
akmasın beyhude toprağa yaşlanan sevişme saatlerin
kanatların mahremine gizlensin efkârların
hüzünle,bir vedayla
boşluğun ardına biriken damlaların sefaletini serperek filizlendir sevdanı
yalnızken o an, duyumsa kuşların sesini

tut ki gece
içinde parlayan yıldızların dileklerini bir bir sayarcasına
okşanan ellerin titrediğini düşün benzetmelere
kal öylece put misali boşluğun kenarında
sus incitme suyun sesini
kal diyen olur belki dudaklarındaki katrelere

gece seslenir düşlerinde
kutsa kendini pedra
kutsa!
Su cemrelerin hatıralarında
Görünen pencerenin siyah beyaz rengine aldırma
Camların rengine bürünmüş bir hüzün saklı ardında
Sadece sen duy
Ve sadece sen sev dokunduğun anı...
Harun Aktaş

6-

Şair: Aslı Aslı

Pedra

Sırdaşım olsaydın Pedra,
Dünden ağlayacaktım o çocukdan daha çocuk ,su damlasından berrak
Ölüm karanlığı sunacaktım biraz..
Sahi
Ölüm karanlık mı Pedra?
Zulme bakan gözerimde Tanrı
Omuzlarım da Yaradan
Bak !"
Tut ellerimi yüreğim kadar titrek Pedra
Yeşilinden ser bana
En çok da kadın olduğumdan yanacaktım
Bakışına tutunup sır gibi akacaktım...
Sırdaş olsaydın Pedra
Göğe salmazdın ümitlerini uçurmazdın hayallerini...
Tebessümün ardı olmazdı zifiri
Ahh Pedra... Anlatacak ne çok şey var aslında..Aslı Aslı

7-

Şair: Büşra Topbaşlı

Pedra

kuş kanadında saklı aydınlığın çığlıklarıyla bozacaktı
karanlığın suskunluk orucunu..

suya dokunacaktı ürkek elleri
gece arındıkça teninden,pedra çoğalacaktı kendinde..

lekelerini süzecekti karanlık
yeni bir şiire değdirecekti belki parmak uçlarını
belki bundandı bu hazırlık

bir ayrılık ertesi
bir aydınlık arefesine gebe kalacaktı pedra'nın ellerinde
bir kalem sığınacaktı sızılı parmak uçlarına
saçlarına hükmeden rüzgarı savuracaktı penceresinden..

gece arındıkça teninden,
pedra çoğalacaktı kendinde..
Büşra Topbaşlı

8-

Şair: Elif Sade

Pedra

içinde büyüyen yoksul karanlığın aksine
yüzün öyle masum ki..
kurduğun düşler mi yüzüne aksetmiş
avuclarındaki suda sevdiğinin ismi..

ah pedra
hangi su, rüzgar, bulut
yıkayacak
aydınlatacak, resimsiz karanlığını..

şimdi arın çaresizliğinden
ellerinde büyüsün duaların
sevdiğinin dilinde dua olsun adın

sol yanında
düşlerin kadar beyaz bir güvercin
tutun kanadına
pedra
umutlarınla beraber uç sevdiğinin yanına..
Elif Sade

9-

Şair: Sevilnur Durmaz

Pedra

Pedra
Su'ya hasret bir martı kanadı

Pedra
Aşk sunağında bir nefes

Su gibi yüzündeki ışığınla
Akıyordu avuçlarından aşk
Duru ve saf

Pedra
Sislerin ardından geliyordu beyaz sesin
Gece karanlık
Tenha

Üşüyorum Pedra
Tut elimden
Bırakma

Yamacında kalsam
Kutsasak bu gece Ay'ı
Kucaklasak güneşi birlikte

Ah Pedra
Kaç yürekte ağlıyor şimdi
Sevda sesleri
Duyuyor musun?

/Kaç yürek susuyor aşka/

Sen Pedra
Denizin sesi
Sen
Güneşin nefesi

Al koynuna Pedra
Isıt geceyi...

Pedra...
Sevilnur Durmaz

10-

Şair: Aylin Başdemir

Pedra

karanlık ömrümün özgürlüğe açılan kanatları oluyordun bir anda,
ve geceye gizlenmiş genç ölümün müjdecisi...

güne düşecek gözlerini beklemek farz olmuşken
çatlayan dudaklarımı kanatacak kadar keskin bir yokluk bıraktın ardında,

zemheriye teslim bir şehir,
bahara küskün bir yürek
imdada sağır bir ruh...

ama pedra;

suretin,
azrailin en güzel hali oluyordu yansıdığı suda.

yanan bedeni doyurmak
koşulsuz teslimiyetten geçiyordu birazda...
Aylin Başdemir

11-

Şair: Sait Açıkgöz

Pedra

keşke cevriye olsaydı adın
ne güzel yakışırdın dilim kadar temiz çeşmelerime
çamurun içinde yüzünde tebessüm ayı gölgeler
sevdan için giderdin belki kaç kez ölüme
bir yıldızın fosforu olsaydın
cenneti yeşerecekti köprü altlarında topladığın yosun




cevriye
mihnetidir hayatın
güvercinler saf olur
tutma yürek kanatlarımı
bakma pedra
güvercinler karanlıkta savrulur...

ben de karadan daha kara sevda var
ah kenar mahallende yüreğim
kanar
acıyı dindirir mi pedra avuçlarındaki sular..

sevil pedra
sevilmelisin bana
sustukça
adın dört dilde bir taş destanı oluyor
duruyor zaman
donuyor ışıkta güvercin sevinci


hangi saatte yazılır ay saçlarına pedra
ben gizleneyim
senin gezdiğin gün kısalır
bir duvarda akasya gölgesi ömrüm


dolaşıyorken içimin buzlu kaldırımında gece
ben fotoğraf oluyorum sana
demlenen güvercinler
dudağında su bölüşür



yanıt gerekli mi bak, sustum
-çeşmenden akıyordu aşktaki sevinç
kokundan mahrum kalmasın bendeki sokak
ten soğur,ay donar, fotoğraf sıcak değil pedra
kalma öyle uzak
bakarsın aşkımız üşür
Sait Açıkgöz

12-

Şair: Cemal Mıhçı

Pedra

susma vakti demiştin
hani
şarkıları böler ikiye
nakaratsız devrilen gün gibi
içerdik senle

ölmüştük
bu acayip
bu kuş konmaz cehennemin ortasında
yazı tahtasından silkinen
nefes olmuştuk

her harfinde
uzak yaşamlardan getirdiğin
uçuran sırma kilimler
alevinde
yandığım
sihirli kandiller

pedra

ezbersiz gülüşüm
zemheride ölüşüm...
Cemal Mıhçı

13-

Şair: Hatice Kürklü

Pedra

Pedra
Kırık düş bakışlı
Kırılgan uykusuz gecelerde
Islak sokakların gölgesinde
Yağmurlara sığıntı güzel pedra

Sevişmesi şarap
Teni Paris kokan
Ürkek ve mahcup kadın

Gece düşmüş saçlarına
İstanbul vurmuş bakışlarını
Bedeninde ki gizemle
Masumiyetini örtünmüş


Gece Pedra'nın avucunda saklı
Herkesten uzak
Kendine ağlamaklı
Hatice Kürklü

14-

Şair: Ayşe Cengiz

Pedra

ahh pedra
ahh


kaldır başını
ak bir güvercin olup
etrafında dolanan umuda bak
ışığın sızdığı yerde açan
ak benizli çiçeksin
kara kedere inat

avuçlarında bereket
kurumuş kadınlığını
gözlerimdeki sevdayla donat
dudaklarındaki ah
yırtacak sessizliği
kara gecelere inat

dört duvarı üzerine dört döndüren çarkıfelek
yandığı yerde teker teker sönecek
sesinden yükselince inleyen sonat
bütün kuşlar parmaklıklara tüneyecek
ötüşleri özgürlüğü çağıracak
kara zindanlara inat

pedra

alnın ak
gece bile karasını dokundurmaz nura
ve bir yıldız bekçin olacak
gönül aydınlığını kıskanarak heyhat
rüyalarını akan suya anlat
su gibi aziz ol hayra gark
kara basanlara inat
Ayşe Cengiz

15-

Serhat Akdeniz

Pedra

yatağına sığmaz;
ifrite bulanmış, baret takmışsa anılar
puslu bir bıçak kesmişse dünleri
çaresiz bir yanıştır ateşi odunlaya
eşliksiz bir AİDAdır bazen
tekdüze bir kendinden kaçış
çoğu an
bir dilekten ibarettir
kalanlar...!


temayüze meyilli bir yakarıştır
tanrı katında
bir avuç sudur bazen!
temizlik...
antitezi ,panzehiri olmayan bir ölüm
avcıdan kaçmayan güvercindir bazen
evet
sen;
PEDRA
kadın ormanında
ezilmiş
incinmiş
binlerce adı konmamış ihanet adına!
yıka
avuçlarında birikmiş kirlerini
uçur kinlerini
uçur
savur
güvercinle
uzaklara
evet;
sen
dünyayı aforoz etmiş
sevmeyi tütsüden çok saymış kadın
tüm kadınlığınla
kirli sulara değdir elini
hadi takdis et
yıka suyu NUPELDA
sen;
meleklerin kol gerdiği PEDRA...!
Serhat Akdeniz

16-

Şair: Abidin Tatar

Pedra

Karanlık olsa da
Böğrümü sancıtır susuzluğum.

Kokunu aldığım,
Sesini duyduğum yöne
Kanat çırpıyorum.

Suya kanmaktansa,
Yüreği harlı bir kızın
Avuçlarında yanmak istiyorum.
Abidin Tatar

24 Aralık 2009 47 şiiri var.
Yorumlar (39)
  • 15 yıl önce

    Kutlamaya değer.

    Ancak-kendi adıma- : Başlangıcı "forum"da olduğu için, o anda, irticalen(doğaçtan) birkaç dize yazmış, şiir olarak tamamlamamış ve ad da koymamıştım.

    Işın Beyin, günün şiiri seçilen "Pedra"sının ekinde, diğerleriyle birlikte yayınlanmış olmasına karşın, değerlendirilmesinde bu açıklamamın dikkate alınmasını arz ve talep ederim.

    Teşekkürler. Saygılarımla.

  • 15 yıl önce

    harika... özlemişim bu kalemleri...😌

  • 15 yıl önce

    Olmaya cihanda yorum Bir nebze Ali Sevimli gibi😡😡😡

    Günümün yorumudur....👑

  • 15 yıl önce

    Şiirlerin içlerinde gerçekten keyif veren resimler bulmak mümkün, genel olarak birliktelikten doğmuş geniş katılımlı bir pedra şiiri olmuş.

    Pedra taş demekmiş, İsim olarak güzel tınısı var, anlam olarak farklı bir gözle bakınca derin anlamlar çıkarmaya çok müsait.

    Emeği olan şiirsel katkı yapan herkesi tebrik ederim.

    Dün biraz olumsuz bir yönden ele aldım yapılan çalışmayı ama tabi bu yazılan şiirlerin kötü olduğu anlamına asla gelmez,

    Buda biraz önce aklıma gelen dizeler olarak yoruma ek, benden gelsin.

    Aslının aksine sustur gözleri pusunda ışık kırar gölge kanat açar
    yüreğinde özgürlük su düşer sessiz parlar damlalarında umut Duvarların hapsinde asılı kalır karanlık siyaha çalar yalnızlık derin rüyalarını hak eder sevda kayıplığa akarken ayrılık.

    sevgilerimle...

  • 15 yıl önce

    Muazzam bir ortak çalışma , aynı zamanda nefis ayrı çalışmaların toplamı . Öyle ki , bir resim her kaleme , her düşünüre ayrı çağrışımlar yapmış . Hani her zaman derim ya , şair yazdığından , okuyan anladığından sorumludur diye , bunun diğer sanat dallarında da ayn ıolduğunu gördüm : ) . Fikir nefis , bu oluşumda yerimi almamış olmaktan duyduğum hasetliği de belirtmeden geçmek istemedim . Şiir için Şiirkolik yetiyormuş işte , bir kez daha gördük . Tebrikler .