Perçinleşen Yürek Sızısı
artık bana kalan
ne esaretin
nede cesaretin k/alır
hülyalarıma bir sen k/alırsın
deniz sahiline nabız atışına k/estiğin
dökülen gözyaşı y/erine
sıfırı noktasına k/alınca
dolu yağdı b/aşıma
yaralar açtı
uslandım
boş boğaz riyakarlığına
bağbozumu sevdaya k/alan
artık
sana göre bir yabancıyım
gürbetin acılarında
yollarına düşen engel kayıp olunca
sensizlik bana hasretin oldu
bir yaban kuşu gibi
yalnızlıklarıma hep uzak k/alan
bir o kadar acıya gülümseyen
her şey tırajedi
sahneyi andıran
özüne eser k/almayan
hatta nefrete dönüşen
masum duyguların cezası
benim verdiklerime as
ne derse de
sözün şiire k/asıldı
idamın sözünle y/aşar
her şey bilinmiyoruna k/aldıysa
son pişmanlık para etmiyor
bu diyarlara
son avluka içinde bir numaraydın
içimin ç/ağlayan sen sesinde
sensizlik sessizliği ç/aldı
bir kanadı kırık kuşun uçması
akıl tutulması
yine yaşam dirençli s/ayıldı
perçinleşen yürek sızısı
sesime haykırışın nasip olmadı
kanayan yara pansımansız
kalınca
derdin yarasına melhem olmadı
kaderin bir cilvesi s/ayıldı
9 Kasım *11* Karataş
**insan bir kere doğar **bir kere de ölümüne ölür yada ....**