Perspektif 1
...
Siz insanlar... Ne kadar insafsınız,
Ne kadar vefasızsınız.
Ne zaman dört elle sarılsam sizlere,
Ellerimi parçalarsınız.
Ne çok şeyden habersizsiniz siz insanlar.
Aşkın gölgesi bile düşmemiş üzerinize...
İyiliklere uzaklığınız bundan mıdır?
Kötülüklere, çirkinliklere kardeş olmanız bundan mıdır?
Peki, sizin için atan yüreklere nefretle bakışınız,
Bundan mı beklendiğiniz yerden gelmeyişiniz?
Terk edip gitmek kendinizi...
Ah siz insanlar ne çok hissetmiyorsunuz.
Ve siz insanlar... Ne de çok kalpsizsiniz,
Taş kalpli değil, kalpsizsiniz.
Taş bile yumuşar sevgiden, toprak olur,
Yeryüzüne örtü, her nefese azık olur...
Taş kalpli olmayı bile beceremiyorsunuz.
Birazcık kinden, nefretten, kavgadan uzak durabilseydiniz,
Belki biraz yumuşardı kalbiniz,
Sevmek giriverirdi de gönlünüze,
Belki o zaman sevebilirdiniz.
Başka, başka insanlar yürüyüverirdi içinize,
Âdem'den süregelen kardeşliğinizi pekiştirirdiniz.
Ama, ama siz ne kadar da hissizsiniz,
Kalbiniz yok ki hissedeceksiniz.
Yüreğiniz yürek olsaydı anlar ve yaşardınız insanları.
Ne çok insafsızsınız ah siz insanlar...
Siz nede çok yabancısınız kendinize,
Gözleriniz sanki göz değil,
Sanki elleriniz O'nun yarattığı eller değil...
Ne de çok kirletmişsiniz onları...
Kan ve kavga, canhıraş savaşların kokusunu taşıyor elleriniz.
Ellerinize bakmaya değmez...
Nedendir ki kendinizi unutmuşsunuz.
Yoksa siz O'na ait değil misiniz?
Evet, evet değilsiniz.
Olsanız, yaratıldığınız gibi olurdunuz.
İlk doğduğunuz gibi...
Yüreğinizin acı ve sevgi hamurundan yoğrulduğunu bilirdiniz,
Bilirdiniz de, yoğurana minnettar olurdunuz.
O'nu anardınız.
Kaçmazdınız gördüklerinizden,
Böyle kör kesilmezdiniz,
Böyle hissizleşmezdiniz.
Siz, O'nun insanları değilsiniz,
Siz, Âdem'im torunları değilsiniz,
Olamazsınız da...
Peki, neden terk edip gitmiyorsunuz bu dünyayı.
Yoksa yoksa... O'na hâla inanıyor musunuz?
Ah insanlar! Ne kadar da hainsiniz.
Ben, sizin hiç güldüğünüzü görmedim.
Gülmelerinizde bir insan yarattığınızı da görmedim.
Gözlerinizde mutluluk gözyaşlarını hele hiç görmedim.
Yoksa sizin gözyaşı pınarınız yok muydu?
Ya da o pınar kurumuş muydu?
Nasıl, nasıl yaparsınız bu hainliği?
Yaş yerine nefret akar gözlerinizden.
Ve ben hiç görmedim sevdiğinizi.
Yoksa sevmek nedir bilmiyor musunuz?
Siz var ya siz, hep isteklerinizde boğulursunuz.
Siz istemekten başka bir şey bilmezsiniz.
Vermek diye bir şey yoktur yaşantınızda.
Hiçbir şeyi karşılıksız yapmazsınız.
Hep kuyuları kazılmıştır, size gönül verenlerin ardında...
İyilik kisvesi altında verirsiniz kötülüklerinizi.
Altın kupa içinde sunarsınız zehirlerinizi.
Ve siz de zehirlenmekten hoşlanırsınız.
Yüreğiniz önceden zehirlenmiştir, bağışıklıdır çünkü...
Ben öldüğünüzü hiç görmedim.
Birbirinizin yaşamasını sağlamak için hiç ölmezsiniz.
Kendiniz dışında kimse için yaşadığınız olmamıştır.
Siz gösterişi seversiniz.
Yürekte saklı tutulan masum duyguların varlığından habersizsiniz.
Hiçbir şeyiniz doğal değildir.
Ah... Yalnızca kendiniz olabilseydiniz,
Bir şeyi hissettiğiniz gibi yapabilseydiniz,
Dışınızdakine özenmeyip kendiniz gibi davransaydınız,
Ne olurdu sanki.
Kıyamet mi kopardı...
Ah... Sizler ne çok uzaksınız kendinizden...
Sahi siz, yaşıyor musunuz?
Yaşamaktan ne kadar da ayrıksınız siz insanlar...
Ne zaman sevsem sizleri,
Bölersiniz sevgimi.
Beni bana verirsiniz, vermek nedir bilmezken...
Beklediğim yerlere gelmezdiniz,
İstediğim zamanlarda da olmazsınız.
Yoksa siz, siz değil miydiniz?
Gerçeğin beklendiği yere neden sahtelikleri getirdiniz?
Her şeyiniz neden yapmacıktır?
Yürekleriniz neden yaşamak nedir bilmez?
Aşktan söz ettiğimde gülerdiniz de gülüp geçerdiniz,
Dostluktan söz ettiğimde sırtınızı dönüverirdiniz,
Fedakârlık ve özveri dediğimde anlamazdınız.
O'ndan söz ettiğimde kulaklarınızı tıkardınız.
Ve ve ne zaman sevmeye yaşamaya çalışsam sizi,
Arkanıza bakmadan dönüp de giderdiniz.
Ah... İnsanlar, ne kadar vefasızsınız.
Ben hiç anlamadım sizleri...
Neden var edildiğiniz gibi değilsiniz?
Ben mi yanıldım yoksa
Yoksa...
Yoksa siz insan değil miydiniz?
😭😭
evet bu da bir bakış açısı ama düşündüren içine baktıran bir paylaşım güzel tebrikler.