Piramitler Ve Köleler
küçük mavi çiçekler
serpilir odama
gezegenlerin arasından geçerim
bazı zamanlar inan
gün olur
bu yolculuk hiç bitmez
kaptanı olmayan bir gemide
inerim derinlere
fezasında denizanaları
dans eder
izlerim oturduğum yerden ben
bir dünya harbi bu
sıkılmadan devam eden
çatışması kuşakların
hangi çağlardan geldik
ve düştük ortasına biz
bir gaz lambası
havada,
haleleri yayılır
anlayamadım
hiç tutanı yok galiba
hızlanır birden trafik
güveler uçuşur
tem'in ışıklı yolları
sohbet eden insanlar
dayak yediğim
mahalleler hala duruyor yerinde
ben çoktan gittim
ne acı...
bıraktım tüm anıları geride
hesapsız daldığım
tüm bankalar durmuyor
yükseliyor üzerimde
ne işim var
bu garbın köhnemiş
yıllanmış caddelerinde
ne işim..
ve hepsi lazımdı...
kumu, harcı, yüreği
apartmanların durmamışta hiç
böyle mi karılmış?
soysuz medeniyetin
inşaasında
kimler çalışmış kimler!
bir varmış bir yokmuş...
ah siz beni böyle tutamazdınız
zamanın ipine un sermeden
kilitli kapıların ardında
çaresizmiş gibi
21. asrın biz gönüllü köleleri
diktik yurdun dört bir yanına
tüm bu hurafeleri
aferin!
ve şimdi gökdelenlerin
altında kaldık,
ellerimizle diktiğimiz
bir gaz lambası
havada,
haleleri yayılır
anlayamadım
hiç tutanı yok galiba
büyülenmiş bakışlar
boş ve loş,
çekip sifonunu
lağım kokulu caddelerin
takılıpta peşine
uslu uslu akıyoruz
azgın nehirlerine...
21. yüzyılın fareli kavalcısı çalarken biz
dinliyoruz...
aklımızda saklı cennetler
tatlı rüyalarına dalıyoruz
biz, hepimiz
aferin!
11.08.2012