Platonik

Sen hayatının ilk bahar'ın da açan bir gül gibi
Ben sonbahar da yaprakları dökülmüş ağaç misali
Hayattan bir zemheri soğuğu gibi soğumuştum
Yıllarsa yüreğimde kora dönmüş acıları unutturmuyor
Üstüne kül serpiştiriyor sonradan alevlenmek üzere
Ilık bir rüzgar bekliyor kıvılcım başlangıç için
Ve o rüzgar bu gün kilometrelerce uzaktan esiyor
Karadeniz in bu eşsiz ve sessiz köyünde
Serseri bir kurşun gibi boşlukta ilerliyorken ben
Nereye isabet edeceğimi bilmeden
Bir oyana bir bu yana dolanıyordum
Ta ki seni görene kadar
Sense olacaklardan habersiz
Ve sen kuraklıktan bir orta doğu haritası gibi parçalanmış
Toprağın beklediği su gibi akıp geçtin gözlerimin önünden
Avına isabet eden bir ok gibi yaraladın beni
Nereden gelip nereye gittiğini bilmeyen bense
Her gün bekledim seni ve biliyordum yine geleceğini
Yada umut ediyordum yine gelmeni.
Sense hiçbir şeyden habersiz çekip gittin öylece
Bir yabancı gibi yabancı diyorum ya
Zaten hiç tanımadın ki beni
Ne kadar çok isterdim beni tanımanı
Ellerimi tutup yüzüme bakmanı
Seviyorum diye sessizce gözlerimin içine haykırmanı
Razıydım bende seninle kalan ömrüme
İstiyorsan beraber oluruz senle
Nihayet acılar sona erecek
Bir kez olsun sen de kalbini dinle
Artık bu gurbet son bulsun geride ne hüzün nede gözyaşı
Gelecek bizlerin sılası mazi ise acı gurbet hatırası olsun

29 Ekim 2014 35 şiiri var.
Yorumlar