Platonik Veda
ne yana gidersem gideyim,
sen de mi geleceksin
bu nasıl bir körlük;
bulaşıcı bir hastalık gibi,
beni kendime kör edeceksin.
bakışlarında bir bencillikle;
''Kör, sadece beni gör'' diyeceksin.
Körelirim, görecesiz kavramların ışıksızlığında,
inkarcı duyguların tutsaklığında,
ben görmem, sen görmezsin
ama görürlerse vururlar çırpınışlarımızı
acımadan.
görmesinler öyleyse;
karanlıkta sev beni.
o zaman kimse görmez,
kimse duymaz
kimse sorgulayamaz
kimse ayıplayamaz bizi.
sen şimdi ''kime ne'' lerdesindir
kendin inanmasan da beni inandırmaya çalışır gibi.
oysa bu tarih, bu coğrafya, bu baskılar...
yapamaz deme, yıpratamaz deme,
yaptılar bile!
yaşanır yaşanmaz kabullensek de
kırk yılın hatırı yokmuş gibi
kahvelerden vazgeçsek de
içirirler bize panzehirsiz acıları.
ölmeyiz zannetme,
ruh aynada görülmez,
biz gönüllü aynasızlara yakayı ele verdik bile!
elbet birileri vardı elbette birileri gördü
kimlik sormadan bizi bu hapse
koydu birileri.
şimdi sen nereye gitsen yüreğin mühürlü
ben nereye gitsem gözlerim kapalı
biz nereye gitsek de ellerimiz kelepçeli yaşıyoruz.
Kırılmasın Kalemin...
"görecesiz kavramların ışığına körelmek" aydınlığına ne kadar da derin ve karanlık...
eyvallah şiir...