Pusudaki Tragedya
Gecenin çocuğunu düşürdüm koşarken
uçurum eteklerinde oynaşırken zamanın
ruhuma fiyat biçti gölgelerin tüccarı
ucuz takaslara düştüm on iki ayazında
dişi bir kurt memesinden emildi hatam
korkudan doğdu o kara çarşaflı gece
yalnızca bir hırsıza çaldırdım lüksümü
yürüdüm ilelebet en ilerisine acının
kırmızıydı beni sömüren sümsük eller
yer siyah aşk inatla beyaz göründü
kördür körü körüne seven insan çünkü
ne ana dinler ne baba ne bacı
çift kapılı dubleks bir mekandır oysa acı
bir yönü kuzeye bakar
ama kuzeyde kurudur denizler
güneyde mutluluğa söz düşmez
orada dilsizliği simgeler her olay
balkonunda güvercin ağlayışları
perdelerinde hüzün yaprağından desenler
ve dokuması sık olur gerçek acıların
ışık bile geçemez içinden
vurulur kalır siperlerin dibinde
Bin fersahlık adımlarımızı saysak
uğrasak ana rahminden güç aldığımız zamana
taşınmaya çalışsak çilenin mahalinden
sokaklar ket vurur bize çıkmazlar çoğalır
döneriz sırılsıklam ağladığımız yere
Derler ki aşkın olduğu yerdedir yaşam
derim ki ben çok mu uzak mezralardayım
içimde kıpırdamaz tek bir huzurlu yaprak
esmeyi bilmez huzuru serinleten rüzgâr
gamzelerimde kaktüs dikenli hüzünler
dudağımda vuslâtın mayalanmış hamuru
tutmayı bekler ancak...
Anımsa ve kork benden ey aşk
ben o bebek yüzüne kananlardanım
Bunca dize ve bunca şiir
akıyor girift bir tufanın koynundan
tüm yazılar yanlış tüm imlâlar bozuk
ve tüm imâlar işe yaramazken
çöreklenmiş bir sızıyı dağıtamazken
hiçbir anlamlı komedya
ve beklerken pusudaki tragedya
ben nasıl gülerim aynaların yüzüne
ve bir aynanın simlenmiş dokusu
taşıyabilir mi gece yarısı feryatlarımı
elinde olsa tecrite kalkmaz mı beni
acımı bulaştırmamam için...
soyutlanırım seviden işte o zaman
ve hiçbir ırmak yıkamaz bedenimi
temizlenmem için kirimden an be an
Şimdi her söz gereksiz
her soruda garip bir kinâye
ve her cevabım ruhuma boşalır
vesvese eker içime şeytan
o kara çarşafını giyer gece
yusufçuklar nezaretinde ağarır tan
aklımda çok zor bir bilmece
ağını örer de örer beynime
ama her şey boş yine de
tüm sorular ve tüm cevaplar
sancılar ve sanrılar
şarkılar ve ağıtlar
gece boyu döktüğüm keder
umursadığım sevgili
ve mutlulukla sürecek diye beklediğim
sıra dışı bir ilişki
gece çarşaf gece kara peçe
üstünde baykuşlar uçar
biliyorum kırmızıdır aşklar
ama yine de beyaz görünür
eğer varsa ki aşkta acıdan eser
ve bir kir gibi çıkmıyorsa kaybetme korkusu
o zaman aşktır kalbe vurulan gem
mutluluktur ertelenmiş rüyâ
artık söz boş kelimeler angarya...
aşk acısı çekmekten yorılan insan
ceylan gibi kaçar aslandan
nafiledir her kaçış yaşanacak güzel anlar yenecektir aslan tarafından
doğanında dengesi bu yaşayacağız dengeyi bozmadan
hüzünlü ama güzel bir şiir👍
tebrikler sevgiler şair👧
Tepeden tırnağa ilmek ilmek doku, benzetmeler enfes , duygu hakim her satırda abartısız ve yerli yerinde. Çok beğenerek okudum
Günümün şiiri Tebrikler kaleme yüreğe..