Rabia
Ah Rabia...
İyi ki gittin be güzelim...
İyi ki terk ettin bu iflah olmaz hergeleyi,
Bak senden sonra paramparça oldum.
Dağıldım, dağıldıkça çoğaldım rabia...
Çoğaldım.
Hasretin bindikçe omzumun en zayıf yerine,
Her gün hak duvarına sığındım,
Ağladım Rabia,
Sevdamıza ağladım.
Ama...
Ama en çokda sana sevindim.
İyi ki gittin be güzelim...
İyi ki adam yerine koymadın beni,
Çünkü ben, bildiğin kaypaklara benzemedim.
Say ki, kötü bir adamım ben Rabia...
Seni senin bildiğin gibi, sevemem.
Bilirsin,
Benim düzenim de olmaz
Ayarım da tutmaz...
Ben azdan, uzdan hiç anlamadım ki,
Sevdim mi böyle frensiz,
Sevdim mi biraz dengesiz,
Birde hep tam gaz sevdim.
Öyle başkalarına da benzemem.
El gibi yüzüne gülüp, mutlu edemem.
Benim lügatimde riyaya yer yok...
Yılan gibi de kıvrılmayız biz,
Sevdim mi Aslan gibi severim.
Bizde ayrılık haram, sevda farzdır Rabia...
İyi ki anladın be, iyi ki terk edip gittin beni,
Çok şükür gittin,
Sana adanan bu ömürden,
Sana inşa edilen bu aşk şehrinden,
İyi ki toplayıp günahlarını, yalanlarınla gittin,
İyi ki gittin Şu tertemiz dünyamdan...
Şimdi sana kişiliksiz bir hırsın eseri kaldı.
Bana da yüzümü ağartan bir masumiyet...
Artık her şey kıyamete odaklı, Say ki, adalet şimdilik askıda...
Hakikat...
Sen kendini, arsız bir şevkle avuturken,
Ben sabır tarlasını mahşere ekiyorum.
_____________Yorgunkalem...