Rabıta
düğümü sahibi çözer
deli aklına şaşar
zamanında yol alınca
her mesafe kendini aşar
kapat gözlerini düşün
öyle bir çukur ki düştüğün
gamzelerimdeki hayat
şehri mevsim boğar
güneşi bulut aklı hayal
öyledir yar ellerin
ah belalı başımın tasası
devasından bihaber
genzimde karabaş otu
yaşamak denen acı
uzanıversem taşına
her saçı yıkayan suyun
son dileği sen olsan
dilek ağacında çaputun
yine de ölüm reisidir hiçin
vakti gelince çocuklar
dut ağacından düşer
dizi yırtılır urbaların
babasızın rengini Tanrı
o dakika kızıla boyar
elini verir kolunu alamaz
kör talihin üvey anası
beşiğini deprem sallar
büyümemiş şairlerin
)
kutlarım