Rahatsız Olma
lütfen, kalkma oturduğun yerden.
bak, sormadan karşına geldim;
kazara bakışlarımızın çarpışmasına
yüreğimden dualar ettim.
dur, gülerken biraz daha uzat gülüşlerini.
ihtiyacım vardı böylesine içtenliğe
uzun zamandır işlememişti kanıma
insan gözlerindeki yıldız takımları.
sabahki çocuk gibisin, şimdi hatırladım.
o da gülüyordu içimdeki karanlık bakışlara;
o da görüyordu ruhsuzluğumun perdesini..
kör gecelerde güneşi bekler gibi demiştim sevdaya.
sen duymamış olsan da bahsetmiştim umuttan
bu sabah, aslında karşımda olmayan bir insana.
ne güzel demiştim, ne güzel söylemiştim;
seni beklemeyi ne de güzel bilmiştim..
israfil üflemeyi böyle bekler miydi acaba?
yanmıyorum aslında, seviyor da değilim galiba.
gülüşüne ihtiyacım vardı sadece.
masumiyetine sığdırdığın olgun duruşun kadar
çocuksu gülüşüne tutulmuştum
ne olur kusuruma bakma.
benzetmiştim sanırım seni,
önceden karşımda beliriveren bir meleğe.
inancımın denge tahtına kurulmuşsun gülüşünle.
karşında duracağım sadece,
sen hiç rahatsız olma..
çocuksu gülüşüne tutulmuştum ne olur kusuruma bakma. benzetmiştim sanırım seni, önceden karşımda beliriveren bir meleğe. inancımın denge tahtına kurulmuşsun gülüşünle. karşında duracağım sadece, sen hiç rahatsız olma..
yüreğine sağlık çok güzeldi 👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍