Raşel
"kendime"
dilimin ucundan dökülüyor ibranice kelimeler
öpülmekten yorulmuş dudaklarını bir çocuk gibi buruşturma raşel
marsilya sabunu kokulu saçlarına kimler gazel okudu
yağmurlarda ıslansın,düzeltme dağınık kalsın
kırılan gülüşlerini toplayalım kasım'dan
havanda dövülen yalnızlıklara inat
pişmanlıkların düğmelerini ilikleyelim
pilli bebeklerin gözlerini açalım
küften yeşermiş bodrum katında saklayalım tekmelenmiş kedileri
kirpik uçlarında vurulan masalları yakalım ağlama raşel
çocuk mezarlığına süt taşımaktı susmaların
bayat ekmeği yutmak gibi hıçkırıyordun giderken
karanlıkta anlatılan hikayeleri dinleme raşel
ağladı kediler "neminle paslanırken" şarkısı radyoda çalarken
kanarya kafesleri tren raylarına döküldü
çürümüş vişne rengi dudaklarımız yetişemiyordu öpmelere
ağzımız meşguldü
gelincik renkli elbise içinde sana koşarken siyahlar
sen ne giysen yakışıyordu
ıslak sokakları seyrederdik sararmış tüllü odadan
kayıp ilanlarını yırtıp atan hazan'ım
kaç gel bana kendinden
avuçlarımıza ağlayalım
efkârı sarkıtalım babil kulesinden
basamakları kırık merdivenli ev çizelim beyaz kağıtlara
gövdesi sancıyan ağaç yanında
m harfinden kuşlar konduralım üstüne
kızıl nehirler geçsin önünden
beyrut'ta geçsin bu hikaye
tenha sokaklardan uzak duralım raşel
yağmur eklenir yoksa sesimize
kırk haramiler caddesinde uyutalım dudaklarımızı
izmarit yaralı gövdeni yasla kırık tırnaklı ellerime
kitap aralarında kuruyan bir gül gibi solma bana
beyazın suyu yüzü hürmetine yemin ettirtme dilimi
gel çöz ellerimin düğümünü raşel
ağzıma gelen sözcük enkazından koru kendini
bak bugünüm yine sensiz geçti
arka bahçe sohbetleri fırtına rüzgârı sessizliğinde
göz kapaklarını erittin ayrılıkların
kemiklerimiz üşüyor
köpek yalnızlığına benziyor şimdi sesimiz
alamut kalesinden atlayan fedai olur cennetini isteyen hevesim
meali olmayan ağıtlar yakalım şimdi
kırık karanfil dökelim mezar üstüne
kan kusuşunu seyredelim serçelerin
berlin duvarı soğukluğunda bir ayrılık çizelim
açılmayan perdeler sokağından ev tutalım
elma kokan ağzını özlüyorum sadece
göğe fırlasın iki ceset
uç newton'un kemikleri sızlasın
tırnaklarımla tarıyorum yüzümü
sana diyorum raşel
bu şiire aldanma üzerine bir öykü al
kendinden kaç ve bana gel...
..
Çok güzel ve kendine özgü bir havası var şiirin
Şairim, yansıyan ışığın hiç sönmesin...
Çok güzel şiir
👑
Sevgiyle kal.
Değişik bir kurgulama ve kayda değer bir şiir yine Feyza'dan. Çoktan kendine has bir tarz oluşturdu bile tebrikler yürekten...👍🤐👍
gövdesi sancıyan ağaç yanında m harfinden kuşlar konduralım üstüne kızıl nehirler geçsin önünden beyrut'ta geçsin bu hikaye tenha sokaklardan uzak duralım raşel yağmur eklenir yoksa sesimize
çok güzel,
sevgiyle kal...
..
şiir, şairin aklından ve yüreğinden sözcüklerin bedenine süzülür. o bedende kendine giysiler bulur ve sonra yine yola düşer. okurun ruhuna uzanır; yeniden bedensiz dünyaya. şairin ruhundan okurun ruhuna akan ırmağın taşıyıcısıdır sözcükler; hangi dilden olursa olsun, aynı şeyleri söylemeleri bundandır şiirde.
bu şiir, o akışı, akıldan yüreğe, bedenden ruha geçişi güzel aktarmış. eline sağlık şairinin...